Haciz koydurmuş alacaklı yalnız bir kişi ise ve alacağı taşınmazın muhammen bedelinin yüzde yirmisi kadar veya ondan fazla ise, alacaklının, artırmaya katılabilmek için teminat göstermekle yükümlü olmadığı, haciz koydurmuş olan alacaklılar birden fazla ise, o zaman bir haciz alacaklısının teminat göstermekten muaf tutulabilmesi için kendisinden önce gelen haciz alacaklılarının alacak toplamının, muhammen bedelden çıkarılması ile haciz alacaklısına düşmesi muhtemel bedelin, muhammen bedelin %20'sini karşılaması, ayrıca haciz alacaklısının alacak miktarının muhammen bedelin %20'si veya üzerinde olması gerektiği- Birden fazla alacaklı olduğundan, mahkemece, alacaklının teminat muafiyetine sahip olup olmadığının tespiti için güncel alacağı ile kendisinden önce haczi olan alacaklının alacak toplamının tespit edilerek sonuca göre ihalenin feshi isteminin incelenmesi gerektiği-
İcra müdür yardımcısının ihalenin sağlıklı şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla teminat yatırmayanları ihale salonu dışına çıkarmasında ihalenin yapılmasına engel bir durum olmadığı-
Borçlu şahıs yönünden satış ilanı tebliğinin usulsüzlüğünden bahisle ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken diğer borçlu şirketi de kapsar şekilde her iki borçlu yönünden ihalenin feshine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İhalenin feshi isteminin, aktif husumet yokluğundan reddedilmesi halinde işin esasına girilmediğinden, şikayetçilerin %10 para cezasına mahkum edilmeyeceği- İhalenin feshi talebinin reddi halinde kendini vekille temsil ettiren davalılar lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekeceği-
İcra emrinin ipotek borçlusuna usulsüz tebliğ edildiği gerekçesiyle Tebligat Kanununun 32. maddesi uyarınca usulsüz tebligatı öğrendiği tarihin tebliğ tarihi kabul edilerek icra emrinin tebliğ tarihinin 23.03.2001 olduğunun tespitine karar verildiği alacaklı şirketin yapılan ikinci ihalede taşınmazı alacağına mahsuben satın aldığı, bu durumda davacı-borçlunun en geç 23.03.2001 tarihinde satış dosyasından haberdar olduğu, icra emrinin ipotek borçlusuna tebligatın usulsüz yapıldığı yönündeki iddianın yerinde olmadığı, tescil yolsuz olmadığından davalının da kötüniyetli olduğunun ileri sürelemeyeceği, dolayısıyla tapu iptal ve tescil isteminin reddi gerekeceği-
Şikayetçi, taşınmazlarının, 6183 s. K. uyarınca ihale edilmesi işleminin feshini talep etmiş, mahkeme, verilen kesin süreye rağmen taşınmazların ihale edildiği dosya numarası bildirilmediğinden dava şartı eksikliği nedeniyle istemin reddine karar vermişse de, şikayet İİK. 18'deki yargılama usulüne tabi olup HMK. anlamında dava olmadığından, ihale ile ilgili evrakların getirtilmesinin icra mahkemesinin yükümlülüğünde olduğu, ayrıca vergi dairesince yapılan bir takibin dosya numarası altında yürütülmediği anlaşıldığından şikayetçi tarafından ihale dosya numarasının bildirilmesinin de mümkün olmadığı-
Şikayetçinin kıymet takdirinin yanlış yapıldığına dair bir itirazı bulunmayıp sadece kıymet takdiri tebliğinin usulsüzlüğü ileri sürüldüğünden ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
İcra mahkemesince takibin iptaline karar verildiği ve bu kararın kesinleşmiş olduğu anlaşılmakta ise de, paraya çevrilmesi talep edilen taşınmaz alacağa mahsuben ihale edildiğine ve ihalenin kesinleşmesi sonucu taşınmazın alacaklı adına tescili yapıldığına göre, kesinleşen ihaleye ilişkin takibin iptal edildiği gerekçesi ile taşınmazı alacağa mahsuben satın alacak alacaklıdan ihale bedelinin istenilemeyeceği ve şikayete konu uyuşmazlığın genel mahkemede ileri sürülebileceği, bu hususun dar yetkili icra mahkemesince tartışılamayacağı, alacaklıdan ihale bedelini takip dosyasına yatırması istemli icra müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Satışın muhammen bedelinin çok daha üstünde bir miktara yapıldığı, bu durumda zarar unsuru gerçekleşmediğinden borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığını kabulü ile ihalenin feshi isteminin işin esasına girmeden reddi gerekeceği-
İhale konusu taşınmazın muhammen bedelin üzerinden ihale edildiği ve dolayısıyla zarar unsurunun gerçekleşmemiş olduğu anlaşıldığından, esasa girilmeden ve para cezasına hükmedilmeden ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-