Satış bedelinin muhammen bedelin yüzde yüzünün üstünde olması halinde zarar unsuru oluşmayacağından, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekeceği-
Şikayet tarihi itibariyle henüz yapılmış bir ihale bulunmadığından ve mevcut olmayan bir ihalenin feshi istenemeyeceğinden, mahkemece başvurunun ihalenin feshi istemi olarak vasıflandırılamayacağı, istemin reddine karar verilmesi gerekirken, şikayet tarihi itibariyle taşınmazın ihalesi yapılmadığı halde ihale yapılmış gibi değerlendirilip işin esası incelenerek sonuca gidilmesi ve şikayetin reddi ile borçlu aleyhine ihale bedelinin %10'u oranında para cezası verilmesinin doğru olmayacağı-
Satış istemi süresinin alacaklının satış talebi ile durduktan sonra ihalenin feshedilmesi veya satışın düşmesi halinde kaldığı yerden işlemeye devam edeceği-
Satışa ilişkin olarak düzenlenen şartnamede ve satış ilanında "ihaleye katılacakların % 20 teminat yatırması gerektiği" yasaya uygun olarak belirtilmiş olup, taşınmaz hissedarının, muhammen bedelden hissesine düşen miktarın karşıladığı oranda teminat yatırmasının aranmayacağı- Şikayetçinin taşınmazdaki hissesinin, teminat miktarını karşılamadığı ve ihale başlamadan önce, şikayetçinin ihaleye katılmak istediğine ve bunun için teminat yatırmasının zorunlu tutulduğuna dair bir memurluk işlemine rastlanmadığı anlaşıldığından, satış kararında bu yönde ibare bulunmasının tek başına yeterli olmadığı ve şikayetçinin ihale bittikten sonra satış mahalline geldiği görüldüğünden, şikayetçinin ihale saatinde ihaleye girmek için geldiği, ihaleye katılması için, kendisinden % 20 teminatın tamamını yatırmasının şart koşulduğu ve dolayısıyla ihaleye katılımının engellendiği hususu yazılı bir belge ile kanıtlanamamış olduğundan, ihalenin feshi isteminin yerinde olmadığının kabulü gerektiği-
Şikayet dilekçesine ekli imza sürkülerine göre, şikayetçi şirket on yıl süre ile M.P. ve M.Ö’nın atacakları müşterek imzalar ile temsil edileceğinden ve icra hukuk mahkemesine yapılan şikayet yalnızca şirket müdürlerinden M. Ö.'ın imzasıni içeren dilekçe ile yapıldığından şirket adına açılan geçerli bir dava olmayacağı,mahkemece şirket adına verilen geçerli bir şikayet dilekçesinin olmadığı gözetilerek talebin usulden reddi gerektiğinden %10 para cezasına hükmedilemeyeceği-
İhaleye katılmak için gittiğinde engellenen, ihalenin usulüne uygun yapılmadığını belirterek ihalenin feshi isteminde bulunan şikayetçinin İİK.nun 134/2.maddesinde belirtilen kişilerden olmadığından ihalenin feshini isteyemeyeceği, istemin şikayet hakkı bulunmadığından reddi halinde işin esasına girilmeyeceğinden para cezasına mahkum edilemeyeceği-
Satış bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu, şikayet dilekçesinde kıymet takdirine usulünce yapılmış bir şikayetin de bulunmadığı, dolayısıyla zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı-
1. arttırmanın tarihinin 06.05.2013 tarihi; satışın gerçekleştiği ikinci artırma tarihi olarak ise 16.05.2013 tarihi, elektronik ortamda teklif verme için 11.05.2013 ile 15.05.2013 tarihleri arasının belirlenmesi halinde, taşınır satışlarında elektronik ortamda teklif verme için en az on günlük süre verilmesi hükmüne (İİK. mad. 114/4) aykırı hareket edilmiş olacağı ve bu durumda ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
İİK'nun 134/7. maddesinde öngörülen bir yıllık sürenin satış ilanı tebliğ edilmemiş olması veya satılan malın esaslı vasıflarında hataya düşme veya ihaleye fesat karıştırmaya ilişkin olarak öngörüldüğü, süresiz şikayete ilişkin Kanunda bir hüküm bulunmamasına rağmen Kanun’un süresiz şikayetinin de İİK'nun 134/7. maddesi gereğince 1 yıllık süreye bağladığını kabul etmenin gerekli olduğu-
Artırma bedelinin, borçlunun hissesine ilişkin tahmini değerin %40'ı ile rüçhanlı alacağı yani ipotek borcunu karşıladığı ve ayrıca artırma bedelinin; tahmini değerin %40'ı ile toplam satış masrafının eklenmesiyle bulunan meblağın üzerinde olduğu anlaşıldığından, ihalenin feshi isteminin reddi gerektiği- Taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da tıpkı ilan giderleri gibi paraya çevirme masrafı olarak kabulü gerektiği-