Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre satış bedelinin muhammen bedelin yüzde yüzünün üstünde olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmemiş olacağı-
Borçluya yapılan kıymet takdiri ve satış ilanı tebligatlarının usulsüz olması, ayrıca borçlu şirkete ise hiç yapılmamış olması nedeniyle, icra müdürlüğünce yaptırılan kıymet takdirine ve alınan rapora karşı borçluların itiraz haklarını kullanamadığı ve kıymet takdiri kesinleştirilmeden ihalenin yapıldığı anlaşılmakla, ihale bedeli muhammen bedel üzerinde olsa dahi zarar unsurunun oluştuğunun kabulünün gerekeceği-
Satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebi olup, borçlu vekiline satış ilanının tebliğ edilmemesinin de aynı hukuki sonucu doğuracağı-
Yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin davada, İcra Hukuk Mahkemesinin ihalenin feshi kararının kesinleşip kesinleşmediğinin tespit edilerek, kesinleşmiş ise davanın kabulüne, kesinleşmemiş ise sonucu beklenerek oluşacak duruma göre bir karar verilmesi gerektiği-
Takip tarihi itibariyle uygulanması gereken İİK'nun 150/e maddesinin 6352 s. K. ile değişikliğinden önceki hükmüne göre; alacaklının, gerek İİK.nun 150/e gerekse İİK.nun 129/son maddelerine uygun şekilde yasal iki yıllık sürelerde defaten satış talebinde bulunduğu ve ihalenin yasal şartlara uygun olarak gerçekleştirildiği, mahkemece, borçlunun ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Tebligatın yapıldığı kişinin şirketi temsile yetkisi bulunmayan şirket ortağı olduğu anlaşılmakla satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu-
İhaleye konu taşınmazın ilan edilen net alanı ile mevcut net alanı arasında müşteriyi yanıltıcı nitelikte ve önemli ölçüde çelişki bulunması halinde bu aykırılığın talep ve talibi etkileyeceği, zira, daha fazla alıcı çıkmasına ve taşınmazın daha yüksek bedelle satılmasına engel olabilecek bu farklılığın varlığının durumunda arttırmaya hazırlık aşamasındaki ve satılan malın esaslı niteliklerindeki hata söz konusu olacağından ihalenin feshi sebebi olduğu-
Tebligat mazbatasını çıkaran merci tarafından Tebligat Yönetmeliği’nin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği için tebligatın TK.'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliği’nin 30. maddesine göre yapılması gerekirken dağıtıcının kendiliğinden TK.'nun 21/2.maddesine göre tebligat yapmasının kanuna aykırı olduğu-
Muhatabın gösterilen adreste geçici ve kısa süreli bulunmama sebebinin kimden soruşturulduğu konusunda bir belirleme bulunmadığından, yapılan tebliğin Tebligat Kanununun 21/1. ve Yönetmeliğin 30/1.maddesine uygun yapıldığının kabul edilemeyeceği- Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Satış tarihinden evvel ipotek borcunun ödenip ödenmediği, ödenmemiş ise ipotek borcunun miktarının ipotek alacaklısından sorularak ve ayrıca ipotek alacaklısının satıştan evvel ipotek bedeli altında satışa muvafakat edip etmediği yöntemince araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekeceği-
Borçlu tarafından ileri sürülen fesih sebeplerinin tek tek tartışılarak sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-