Şikayetçi henüz ihale gerçekleşmeden, ipotek alacağını temlik almakla tapudaki ilgili sıfatına sahip olduğundan İİK'nun 134/2. maddesinde öngörülen ihalenin feshini isteyebileceklerden ise de, taşınmazın tapu kaydında ipotek sahibi olarak görünmediğinden tapu siciline kayıtlı ilgili durumunda olmadığı ve İİK. 127 gereğince kendisine satış ilanı tebliğinin gerekmediği-
İhaleye konu olan araç üzerinde rehin hakkı bulunan banka veya rehin hakkını temlik alan şikayetçi bu rehin hakkı ile ilgili olarak satış istemedikçe ilgili sayılmayacağından, satış kararında satış ilanının tebliğine karar verilen ilgililerden de sayılmayacağı ve şikayetçiye satış ilanı tebliğinin gerekmediği ve bu durumda taraf sıfatı bulunmayan şikayetçinin ihalenin feshi isteminin esasa girilmeden ve aleyhine %10 para cezasının hükmedilmeden reddi gerekeceği-
"K. takdiri ve satış ilanı tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğu, satış ilanının tebliği tarihinde borçlunun Yunanistan cezaevinde tutuklu bulunduğundan, tutuklulara ve yabancı ülkede bulunanlara ilişkin tebliğ işleminin uygulanması gerekirken uygulanmadığı" ileri sürülerek "ihalenin feshi" talep edilmiş olduğundan mahkemece borçlunun yurt dışında cezaevinde olduğuna dair belgenin Türkçe tercümesi temin edilip, şikayet edilen hususlar yöntemince değerlendirilmeden karar verilmesinin ve Teb. K. mad. 21/2'ye göre yapılan satış ilanı tebliğini usulüne uygun olup olmadığının değerlendirilmemesinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece, istemin süre aşımı nedeniyle reddi ile işin esasına girilmediğinden para cezasına hükmedilmemesinin gerekeceği-
Toplu rehin durumunda, ipotek alacaklısının alacağı gününde ödenmemişse üzerinde toplu (birlikte) rehin kurulmuş olan taşınmazların her birinin aynı zamanda satılmasını talep etmek zorunda olduğu- İhale konusu taşınmazlar yönünden ihale bedelinin sadece malın tahmin edilen bedelinin % 50 sini karşılayıp, ayrıca satış masraflarını karşılamadığı anlaşılması halinde ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği; TMK'nun 873/3. maddesi sadece rehinli taşınmazların birlikte satışa çıkartılması hükmünü öngörmekte olduğu; Taşınmazlar üzerindeki ipotek üst limit ipoteği ise, icra müdürlüğünce ihale bedelinin borcu karşılaması halinde kalan taşınmazlar yönünden satışın düşürülmesi gerekmekte iken ihaleye devam edilmesinin de isabetsiz olduğu-
Borçlunun satışın durdurulması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece aynı tarihte taşınmaz satışının tedbiren durdurulmasına karar verildiği, dolayısıyla şikayet tarihi itibariyle henüz yapılmış bir ihalenin bulunmadığı anlaşılmış olduğundan, mahkemece, şikayetçinin satışın durdurulması talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, şikayet dilekçesindeki talep ile bağlı kalınmaksızın, başvuru yanlış vasıflandırılmak suretiyle ihalenin feshi istemi olarak kabul edilip ortada yapılmış bir ihale bulunmadığı halde istemin reddine ve olayda uygulanma yeri bulunmayan İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca taşınmazların muhammen bedeli üzerinden şikayetçinin para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İhale konusu taşınmazın muhammen bedelin üzerinden ihale edildiği ve dolayısıyla zarar unsurunun gerçekleşmemiş olduğu anlaşıldığından, esasa girilmeden ihalenin feshi talebinin reddine ve maktu vekalet ücretine karar verilmesi gerekeceği-
İhalenin kesinleşmesinden sonra menfi tespit davasında verilen takibin durdurulması kararının, kararın verildiği tarihten sonra takip işlemlerinin durdurulmasına yönelik olup, tedbir öncesi yapılan ihale ve bu ihaleye bağlı olarak yapılan tahliye işlemlerini durdurmasının söz konusu olmadığı-
Şikayetçinin başvurusu üzerine İcra Hukuk Mahkemesinin dosyasında kıymet takdir raporuna itirazın kabulü ile itiraz konusu taşınmazın değerinin tekrar tespit edildiği, ancak taşınmazın icra mahkemesince yaptırılan ve kesinleşen kıymet takdiri gözardı edilerek, icra dairesince alınan kıymet takdir raporunda belirlenen muhammen bedelle ihaleye çıkarıldığı ve ikinci artırmada ihale edildiği anlaşılmış olduğundan, hissedarın bu hususu ihalenin feshi sebebi yapmasında menfaatinin bulunduğu-
İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesi tarafından 20 gün içinde duruşma yapılarak ve taraflar gelmeden de icap eden karar verileceğinden, bu konuda evrak üzerinde karar verilemeyeceği-