Borçlu şirketin kıymet takdirine itirazının, masraf ve giderlerin kesin sürede yatırılmaması nedeni ile reddedilmiş olması karşısında artık kıymet takdirine itiraz edildiği nedeni ile ihalenin feshinin istenmesinin de mümkün olmadığı-
İhalenin feshi kararının kesinleşmesi üzerine alıcının nemalarıyla birlikte ihale bedelini, damga vergisini, KDV’yi geri isteyebileceği, ihale feshedildiğine ve ihale bedeli iade edileceğine göre herhangi bir tahsilattan bahsedilemeyeceği ve bu nedenle tahsil harcı ve cezaevi harcının doğmasının da söz konusu olmayacağı- ihalenin feshi halinde tellaliye harcının ise iadesi istenemeyeceği- Taşınmazın emlak vergisinin yatırılması ihaleyle ilgili olmayıp alacaklının borçlu adına yatırdığı emlak vergisini ancak genel mahkemede açacağı bir davada istemesinin mümkün olduğu- Tapu harçları tescil işlemi sırasında tapu sicil müdürlüğü tarafından tahakkuk ve tahsil olunduğundan, anılan işleme karşı yapılacak şikayeti inceleme görevinin idari yargıya ait olduğu-
Şikayetçinin ihalenin feshi istemi kabul edildiğine ve yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğine göre, mahkemece, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve vekalet ücreti ile yargılama giderinin, duruşmaya katılarak davaya karşı koyan alacaklı ve ihale alıcısı olan bankadan tahsiline karar verilmesi gerekeceği-
Taşınmazın bulunduğu yerdeki belediye ilanının, ihaleden 1 ay önce yapılmamış olmasının ihalenin feshi nedeni olduğu-
İİK'nun 133. maddesi gereğince işlem yapılmış olmasının, aynı Kanunun 134. maddesine göre yargılama yapılmasını engellemeyeceği, alıcının İİK'nun 133. maddesi hükmüne göre sorumlu olmasının, farklı kuralları ve hukuki sonuçları içeren aynı Kanunun 134. maddesine dayanılarak açılan fesih davasının incelenmesine engel teşkil etmeyeceği ve kesin hüküm oluşturmayacağı, İİK'nun 133 ve 134. maddelerindeki fesihlerin, ayrı sebeplere bağlı olup, farklı hukuki sonuçlar doğuracağı-
Kural olarak kanunlarda sayılan kararlar dışındaki kararın kesinleşmemiş olmasının, kararın yerine getirilmesini önlenemeyeceği- İhalenin feshi talebinin reddine ilişkin kararlar kesinleşmeden icra takibine konu yapılamayacağı-
Satış ilanında elektronik ortamda teklif vermeye ilişkin hususlar gösterilmediği gibi ihale tutanağında da elektronik ortamda verilmiş bir teklif bulunup bulunmadığı belirtilmemiş olup, tüm dosya içeriği ile satış ilanının elektronik ortamda yapılmadığı sabit olduğundan, satış memurluğunca satış kararının verildiği tarih dikkate alındığında, ihalede İİK.'nun 114., 124., 126. ve 129. maddelerinin uygulanması gerektiği halde, satış ilanı ve ihalenin 6352 s. K. ile değişik yasal düzenlemelere uygun bulunmaması ihalenin feshini gerektiği- İhalenin feshi isteminde ilgililerin özellikle ortaklığın giderilmesi satışlarında hissedarların tamamının taraf olarak gösterilmelerinin zorunlu olduğu, ancak ihalenin feshi talebi bir dava olmadığından ilgililerin tümünün taraf olarak gösterilmemiş olmasının ihalenin feshi talebinin reddini gerektirmeyeceği, mahkemece taraf gösterilmeyen ilgililerin yargılamaya katılmalarının sağlanması gerektiği-
Alacaklı vekilinin tevkili ile yetkili kılındığını iddia eden avukata HMK. mad. 77/1 uyarınca alacaklı sıfatıyla ihaleye girme ve pey sürme hakkı tanınması ve yetki belgesi aslını sunması için makul bir süre verilerek eksikliği tamamlamasına imkan tanınması gerektiği- İhalenin feshi davasının alacaklı tarafından açılması halinde, davanın, ihale alıcısı ile birlikte takip borçlusuna da yöneltilmesi gerektiği-
Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre ise satış bedelinin muhammen bedeli karşılaması halinde, kural olarak ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabul edilmesi gerekeceği-
Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerektiği-