Kamu düzenine ilişkin konularda taraf iradelerinden bağımsız şekilde direnme kararı verilmesinin mümkün olduğu- İhale alıcısı ihale şartlarını ve icra dairesince KDV oranının %18 olarak belirlendiğini bilerek ihaleye katıldığından, herkes için kesinleşmiş olan “ihale şartları” çerçevesinde yapılan ihalenin kesinleşmesinden sonra KDV oranının düzeltilmesi isteminin icra mahkemesinde şikâyet yoluyla ileri sürülemeyeceği- "İhalesi yapılan taşınmazın katma değer vergisine esas niteliğinin, fiili durumunun ve net kullanım alanının belirlenmesi, ihale konusu taşınmaz hakkında uygulanacak KDV oranının ilgili kurumlardan sorulması, gerektiğinde keşif yapılmak ve konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğine" değinen Y. 12. HD. kararı yerine direnme kararının değişik gerekçe ile onanması gerektiği-
12. HD. 06.07.2021 T. E: 4583, K: 7284-
Somut olayda, ihale konusu taşınmaza ilişkin satış ilanı ve şartnamede KDV oranının %18 olarak gösterildiği, 09.02.2015 tarihli satış kararında satışa çıkarılacak mal ilanının, ilan panosu ile adliye divanhanesine asılmak ve yurt genelinde tirajı 50.000'in üzerinde yayın yapan bir gazetede yayınlattırmak suretiyle yapılmasına karar verildiği, satış ilanının 09.02.2015 tarihinde icra dairesi özel ilan tahtasında, 14.02.2015 tarihinde gazetede ve elektronik ortamda ilan edildiği, %18 olarak belirtilen KDV oranının şikâyete konu yapılmadığı, ihalede pey sürenlerin KDV oranını göz önüne alarak pey sürdükleri, taşınmazın 13.04.2015 tarihli açık artırmada şikâyetçi üçüncü kişiye ihale edildiğinin görüldüğü- Şu hâle göre ihale alıcısı ihale şartlarını ve icra dairesince KDV oranının %18 olarak belirlendiğini bilerek ihaleye katılmış ve pey sürmüş olduğundan herkes için kesinleşmiş olan “ihale şartları” çerçevesinde yapılan ihalenin kesinleşmesinden sonra KDV oranının düzeltilmesi isteminin icra mahkemesinde şikâyet yoluyla ileri sürülemeyeceği-
Üst sınır (limit) ipoteğinde, borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan, taşınmazın ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosundaki limitle sınırlandırılmış olup bu durumda, alacaklıya limit miktarı kadar ödeme yapılabilecek olsa da, İİK.nun 134/5 maddesinden kaynaklı nemaların, alacaklıya alacağının yanında ihalenin kesinleşmesine kadar tahsil edememesi nedeniyle ödenmesi gerektiği- Alacaklının ipotek limit miktarına isabet eden nemasının hesaplanarak bulunacak miktarın ödenmesi gerektiği-
İcra dosyasının incelenmesinde, dava konusu taşınmazın muhammen bedeli olan 500.000,00 TL’nin %50'si 250.000,00 TL'ye satış masrafının (kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğ gideri hariç) eklenmesi ile hesap edilen 257.731,00 TL'nin, taşınmazın 257.500,00 TL olan ihale bedelinin karşılamadığının anlaşıldığı, İİK'nun 129/1. maddesi gereğince bu hususun tek başına ihalenin feshi nedeni olduğu gibi, mahkemece de re’sen gözetilmesi gerekeceği-
İhale konusu taşınmazın köyde olması sebebiyle, köyde ilan edilmesinin, talep ve talibi arttırabileceği- Taşınmazın düşük bedelle ihale edilmiş olması (2.674.000,00 TL /alacağa mahsuben 1.342.010,00 TL ), yapılan satış ilanının yetersiz olduğunu ortaya koymakta olup köylerin kanunla mahalleye dönüştürülmesi, taşınmazın idari yapısına ilişkin olduğundan ve taşınmazın fiilen köy vasfında olan yerde bulunduğu gerçeğini değiştirmeyeceğinden, o yöredeki muhtemel alıcılara da satışın duyurulması yönünden köyde ilanın gerekli olduğu- "Satış ilanının muhtarlığa tebliğ edildiği" gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmesi hatalı olup "ihalenin feshi isteminin kabulüne" karar verilmesi gerektiği-
İhale konusu taşınmazın köyde olması sebebiyle, köyde ilan edilmesinin, talep ve talibi arttırabileceğinden ve dolayısıyla taşınmazın gerçek değeri üzerinden satılması imkanını sağlayacağından tarafların menfaatine uygun olacağı-
Kıymet takdirine itiraz davasında, icra müdürü tarafından belirlenmiş olan değerin, taşınmazın gerçek değerini yansıtıp yansıtmadığının denetleneceği- Mahkemece hükme esas alınan raporda bilirkişi tarafından hangi tarih itibari ile değerleme yapılmış olduğu açıkça belirtilmemiş ise, iki yıllık sürenin icra müdürlüğünce aldırılan rapordaki değerleme tarihinden başlayacağı-
Borçlunun bilinen adresine çıkarılan satış ilanı tebligatı iade edildiğinde, adres kayıt sisteminde kayıtlı yerleşim yeri adresine Teb. K. 21/2 2.uyarınca, tebligat yapabilmek için yasal şartların oluşmuş olacağı- Satış ilanı tebligat evrakı üzerinde tebliği çıkaran merci tarafından muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese "Tebligat Kanunu’nun 21. maddesinin 2. fıkrasına göre tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilmediği" hâlde tebliğ memurunun kendiliğinden 21/2 uygulayarak yapılan tebliğin usulsüz olduğu- Satış ilanının bir örneğinin ilgililere tebliğ edilmemesine ilişkin yolsuzluğun ihale günü öğrenilmiş sayılmayacağı, ihalenin feshine ilişkin yedi günlük sürenin ihaleden gerçekten bilgi sahibi olunduğu (ihalenin öğrenildiği) tarihten itibaren başlayacağı, ancak bu sürenin ihaleden itibaren bir yılı geçemeyeceği- Borçlu vekilinin vekâletname sunarak “dosyaya borçlu vekili olarak işlenmemize karar verilmesini talep ederim” şeklinde talepte bulunması, ayrıca fotokopi talebinde bulunmaması satış dosyasından suret alınmaması ve başka bir işlem de yapılmamış olması karşısında, borçlu adına vekâletname gönderilmesinin tek başına şikâyet konusu ihaleden haberdar olunduğunu kabule yeterli olmadığı- İcra dosyasının incelenerek borçlunun ya da borçlu adına vekâletname sunan avukatın usulsüz tebliğe muttali olup olmadığının incelemesi gerektiği-
İhale bedelinin, en az muhammen bedel kadar olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekeceği-