Borçlu tarafından istinaf dilekçesinde, satış ilanının tebliğ işleminin usulsüz olduğu ileri sürülmemesine rağmen, Bölge Adliye Mahkemesi'nce bu hususta re'sen inceleme yapılarak, borçluya yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesiyle ihalenin feshine karar verildiğinin anlaşıldığı, kaldı ki borçlu şirkete yapılan tebliğin geçerli olduğu, bu durumda Bölge Adliye Mahkemesi'nce, borçlu tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönünden yapılacak inceleme sonucunda oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Pandemi nedeniyle, "7226 s. K. ile belirlenen durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan sürelerin, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılacağı", "15/06/2020 tarihine kadar duran sürelerin bu tarihten itibaren yeniden işlemeye başladığı" ve "uzamış sürenin son gününün, 30/06/2020 tarihi olduğu"- Kıymet takdiri işleminin, icra müdürlüğünce 29/06/2018 tarihinde yaptırıldığı, ihalenin ise iki yıldan fazla süre geçtikten sonra 26.08.2020 tarihinde gerçekleşmesi halinde İİK. mad. 128/a-2 uyarınca, öngörülen sürenin son günü olan 29.06.2020 tarihi, 7226 sayılı Kanunla belirlenen durma süreleri içinde olmadığından uzatılmasının söz konusu olmayacağı- Satış ilanı tebliğ işleminin usulsüzlüğünün re'sen dikkate alınamayacağı- İİK. mad.150/e uyarınca icra emrinin borçlulara tebliğ edilmesinden sonra alacaklının süresinde satış avansını yatırması ve satış talep etmesi gerektiği- İhale bedelinin, taşınmazın tahmini değerinin yüzde ellisine satış masraflarının eklenmesiyle oluşan miktarı karşılamaması durumu iie kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıldan fazla süre geçtikten sonra ihalenin gerçekleştirilmesi hususunun re'sen gözetilmesi gerektiği-
Borçlu şirketin tebligat adresinin, ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı bulunması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekeceği, somut olayda; şikayete konu tebligatta haber verilen komşunun ismi yazılmadığından bu hali ile tebliğ işleminin şeklen Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine aykırı ve dolayısıyla usulsüz olduğunun anlaşıldığı, o halde, mahkemece; satış ilanının borçlu şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği nazara alınarak beyan edilen öğrenme tarihine göre şikayetin süresinde olduğunun kabulü ile işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Taşınmazın muhammen bedeli (119.715 TL) ve ihale bedeli (130.100 TL) gözetildiğinde, bu taşınmaz yönünden zarar unsuru gerçekleşmediğinden anılan bu taşınmaz bakımından şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı ve bu durumda ihalenin feshi istemin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi ve işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddine karar verildiğinden şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilememesi gerektiği-
Satış talebinin, öngörülen süreler içinde olup olmadığının icra müdürünün re’sen gözetmesi gerekeceği- Satış talebi, bu sürelerden sonra yapılmış ise, reddedilmesi gerekeceği- Satış isteme süresinin geçmesi nedeniyle haczin kalkmış olmasına rağmen yapılan ihalenin feshinin gerekeceği-
Dosyaya özgü oluşturulması gereken gerekçeli karar başka bir dosya ile karıştırıldığından kararın bozulması gerektiği-
Sulh hukuk mahkemesi kararlarına karşı istinaf yoluna başvuru süresinin kararın tebliğinden itibaren iki hafta olduğu (HMK. 345/1)-
Kıymet takdirine itiraz davasının; İİK.'nin 128/a maddesinde düzenlenmiş olup, icra müdürlüğünce satışa konu malın bilirkişi marifetiyle yaptırılan değer tespitinin yerinde olmadığını tespite yönelik bir şikayet olduğu- Bu şikayette ilgilinin, müdürlükçe yaptırılan değer tespitinin yerinde olmadığı, malın belirlenen değerinin gerçek kıymetini yansıtmadığı iddiasıyla mahkemeye başvurmuş olduğu- Mahkemece yapılacak işin, icra müdürü tarafından belirlenen değerin, taşınmazın gerçek değerini yansıtıp yansıtmadığı, bir başka ifadeyle memur işleminin doğru olup olmadığını denetlemekten ibaret olduğu- Dolayısıyla mahkemenin, oluşturduğu bilirkişi kurulu ile icra müdürünün kıymet takdiri yaptırdığı tarih itibariyle, taşınmazın değerini belirleyerek memurun işlemini denetlediği-
Dairemizin süreklilik arz eden içtihatlarına göre de yurt içinde adres gösterme koşulunun ihalenin feshini isteyen üçüncü kişiler hakkında gerekli olduğu kabul edilmekle, takip dosyasında adresi mevcut olan alacaklı ve borçlu için anılan şartın aranmadığı, ancak bu durumun, takip dosyasında yurt içinde bir adresin mevcut olması ve ihalenin feshi istemine ilişkin başvuru dilekçesinde hiç adres gösterilmemesi hali için olduğu, borçlu veya alacaklı şikayet dilekçesinde, yurt dışında bir adres göstermişse, bu durumun açıkça anılan maddedeki “yurt içinde adres gösterme” zorunluluğuna aykırılık teşkil edeceği- ihalenin feshini isteyen takip dosyasının borçlusu konumunda olup, şikayet dilekçesinde; adresinin yurt dışında bulunduğu, borçlunun haberi olmadan ihalenin yapıldığı ileri sürülerek ihalenin feshi isteminde bulunulduğu ve takip dosyasında borçlu tarafından kabul edilen bir yurt içi adresin bulunmadığı, yurt içi adrese tebliğe çıkarılan icra emrinin iade edilmesi üzerine diğer bütün tebliğlerin borçlunun yurt dışındaki adresine gönderildiği, şikayet dilekçesinde de yurt içinde bir adresin gösterilmediği ve vekilinin vekaletnamesinde de yurt dışı adresinin (Sandnes/Norveç) yer aldığı görüldüğünden, Bölge Adliye Mahkemesince, İİK’nun 134/2. maddesindeki koşulu taşımayan ihalenin feshine ilişkin istemin dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
Usulüne uygun biçimde gerçekleşen ihaleden sonra icra takibinin iptal edilmesi, icranın geri bırakılması veya alacaklının takip dosyasından feragat etmesi halinde dahi bu hususların ihalenin feshi nedeni yapılamayacağı- İcra mahkemesine yapılan itirazın icrayı ve satışı durdurmayacağı (İİK. mad. 149/a-1; 33)- İcra mahkemesinin "geri bırakılma isteminin reddine" ilişkin kararına karşı istinaf yoluna başvuran borçlu veya üçüncü şahısın, takip konusu alacağın yüzde onbeşi nispetinde teminatı yatırmadığı takdirde de satışın durmayacağı (İİK. mad. 149/a-2)- İhale tarihinde henüz icra mahkemesinde icranın geri bırakılması yargılamasının devam ettiği ve satışın durdurulması yönünde bir karar alınmadığından ihalenin yapılmasının usul ve yasaya uygun olduğu-