Takas ve mahsup iddiasının, takibin her safhasında -icra müdürlüğüne ya da tetkik merciine- bildirilebileceği–
Açılan «sıra cetveline itiraz davası»nın görev yönünden red edilmesinden sonra, davacının -dosyanın görevli icra mahkemesine gönderilmesi için- görevsizlik kararı veren mahkemeye başvurabileceği—
Mahkemelerce verilen «tavzih kararları»nın yasaya uygun olup olmadığının icra mahkemesinde tartışılamayacağı–
Ödeme emrini alan borçlunun «itiraz müddetinden vazgeçtiğini» bildirerek yaptırdığı haczin, haciz koyduran alacaklı dışındaki alacaklılara etkili olmayacağı «İİK. mad. 20» (Onlar bakımından, daha önce konulmuş olan bu haczin, «itiraz süresinden sonra konulmuş bir haciz» gibi sonuç doğuracağı–
İİK. 135 gereğince gönderilen tahliye emrine, yedi gün içinde şikayette bulunulabileceği–
Şuf’a ilamına dayanılarak, ilamda yazılı yargılama giderinin tahsili için takip yapılabilmesi için, ilamın kesinleşmesinin gerektiği–
Alacağı, satış (ihale) bedeli ile tamamen karşılanan alacaklının ihalenin feshi isteminde hukuki yarar olmayacağı- Tanıklara gönderilen davetiyenin bila tebliğ iade edilmesi halinde, bu tanıkların adreslerinin bildirilmesi için kesin mehil verilmeden ve tanıklar dinlenmeden davanın sonuçlandırılamayacağı-
Alacağı, satış (ihale) bedeli ile tamamen karşılanan alacaklının (ve borcu satış «ihale» bedeli ile tamamen ödenen borçlunun) -kural olarak- ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmayacağı–
İİK. 72/IV ve V uyarınca, olumsuz tespit davası sonucunda verilen ilamlara kesinleşmeden infaz olunamayacağından, ilamın -tazminat, yargılama giderleri, vekalet ücreti gibi- eklentilerinin de ilamın kesinleşmesi ile muaccel hale geleceği, bu tarihten itibaren bunlar için faiz istenebileceği ve icraya konulabileceği–
Borçlunun, alacaklının hakkında yaptığı takip tarihinde kesinleşmemiş olan -kira tesbitinden doğan- alacağının, borcundan takas ve mahsubunu isteyemeyeceği–