Vekaletten çekilen ve bunu müvekkiline tebliğ ettiren vekilin vekalet görevi onbeş gün süre daha devam ettiğinden, bu aşamada vekile yapılan tebligatın geçerli olduğu–
İhalede satılan taşınmazın ortaklığın giderilmesi davasının açıldığı tarihten önce, hissedarlar tarafından yapıldığı resmi bir belgeyle belgelenmiş bir akde dayanmayarak üçüncü kişi tarafından işgal ediliyor olması halinde, “üçüncü kişinin tahliyeye yönelik şikayetinin reddine” karar verilmesi gerekeceği-
Kural olarak boşanma ekinde verilen maddi-manevi tazminatın kesinleşmeden takibe konulamayacağı, ancak boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesi halinde tazminata ilişkin hükmedilen alacağın tahsili için kesinleşme aranamayacağı, keza tedbir niteliğinde verilen nafakanın da tahsili için kesinleşme aranmayacağı–
Borçlu adına gönderilen tebligatı alan kişinin aynı takipte borçlu konumunda bulunması halinde, “hasıma tebliğ yasağı” nedeniyle yapılan tebligatın geçerli sayılamayacağı–
Site yönetiminin genel gider ve yönetimle ilgili olarak açılan alacak davalarında (veya yapılan icra takiplerinde) sitedeki bağımsız bölüm maliklerini yasadan doğan temsil etme yetkisinin bulunduğu–
‘İlama aykırılıktan kaynaklanan şikayetin –‘ilama aykırı şekilde icra emri düzenlenmesi’, ‘takip tarihinden önce ilamın bozulmuş olması’, ‘işlemiş faizin ve mahkeme harç ve masraflarının ilam içeriğine uygun olmayarak talep edilmiş olması’, ‘aynı ilama dayalı olarak mükerrer takip yapılmış olması’ vb.- süreye bağlı olmadan her zaman yapılabileceği–
İİK. nun 82/1 maddesi dışındaki haczedilmezlik şikayetleri 7 günlük hak düşürücü süreye bağlı ise de doğrudan kamu düzenine ilişkin olduğundan –yürürlükten kalkmış olan- 506 s. Kanunun 121. maddesi ve 1479 s. Kanunun 67. maddesine ( ve bu hükümlerin yerini almış olan 5510 s. Kanunun 93. maddesine) dayanılarak ileri sürülen haczedilmezlik şikayetlerinin süreye bağlı olmadan ileri sürülebileceği-
Men’i müdahale ve ecrimisile konu taşınmazda davacıların taşınmaz üzerinde mülkiyet iddiaları olmayıp, kiracılık ilişkilerinin bulunduğunu ileri sürmeleri halinde, taraflar arasında mülkiyet uyuşmazlığı bulunmadığından ve mahkemece taşınmazın aynıyla ilgili bir uyuşmazlık çözümlenmemiş olduğundan, mahkemece verilmiş olan kararın kesinleşmeden infaz edilebileceği–
Takip konusu ilamdaki isteğin sadece “tenkis talebi”ne dönüşmüş olması halinde, bu ilamın kesinleşmeden takip konusu yapılabileceği–