Somut olayda icra mahkemesine borcun ödendiği gerekçesiyle hapis hakkının kaldırılması istemiyle yapılan başvuru, ödeme iddiasına dayalı olup borcun ödenip ödenmediği hususu itirazın kaldırılması yargılaması sonunda belirleneceğinden bu aşamada şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
Takip alacaklısı şirketin, Federal Almanya Büyükelçiliği aleyhine ilamlı takip başlattığı, Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in 45. maddesi uyarınca Türkiye'de kendilerine tebligat yapılamayacak olan elçi, elçilik katibi gibi kişilerin Dışişleri Bakanlığı tarafından belirleneceği, diplomatik temsilciye doğrudan tebligat yapılamayacağı-
TTK.'nun 1379. maddesi “Gemi üzerinde kanuni bir rehin hakkına sahip olan alacaklılar, haciz yolu ile veya kambiyo senetleri hakkındaki özel usullere göre takip yapabilirler; bu takdirde kanuni rehin hakkından feragat etmiş olurlar.” düzenlemesini içerdiği- Buna göre, daha önceki 36 aylık gemi adamı alacağı talebiyle yapılan genel haciz yoluyla takibe konu edilen alacaklar için artık rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılamaz isede önceki takipte istenilmeyen son üç aylık gemi adamı alacağı için menkul rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmasını engelleyen yasa hükmü bulunmadığından bu kısım dışındakiler için takibin iptaliyle yetinilerek ilk defa takip konusu yapılan 3 aylık kısım için ise istemin reddine karar verilmesi gerektiği-
28.12.2012 tarihli takip konusu ilamda idarenin kamulaştırmasız el atma eyleminin 1983 yılından öncesine ait olduğuna ilişkin iddia ve bilginin bulunmadığı, kamulaştırmasız el atmaya ilişkin eylemin 1983 yılından sonra olduğunun kabulü ile ilam tarihinin 11.06.2013 'ten öncesine ait olduğu nazara alınarak, borçlu belediye aleyhine haciz uygulanmasında hukuka aykırı bir yön bulunmadığının kabul edilmesinin gerekeceği-
Borçluların gecikme cezası ile ilgili şikayeti yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği anılan eksikliğin giderilmesi nedeniyle Mahkeme kararının bozulması gerektiği-
Borçlunun nafaka alacağı için işletilen faize ilişkin şikayetinin ilama aykırılık şikayeti olup, süresiz olarak her zaman ileri sürülebileceği-
İstihkak davalarında, harcın takip konusu alacak miktarı ile dava konusu olan mahcuzların değeri karşılaştırılarak daha düşük olan değerden hesap edileceği- Karar ilam harcının eksik alınması harcın kamu düzenine ilişkin olduğundan, temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın düzeltilmesi gerektiği-
Mahkemece takip kesinleştikten sonra, borçlunun ölüm tarihinden önce haciz konulduğundan alacaklının şikayetinin kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-
Çekin kaybolması nedeniyle açılan davada verilmiş bulunan iptal kararının, bir ilam değil, tespit niteliğini haiz bir karar olduğu, ayrıca bu kararın, hasımsız olarak verilmiş bulunduğundan davada taraf olmayan iyi niyetli üçüncü kişileri bağlamayacağı, bu hususun, ticari senetlerin güvenli tedavül etmesinin de tabii sonucu olduğu, diğer taraftan dosyada, alacaklı cirantanın çekin kaybolduğunu bildiği ve bu hususu bile bile borçlunun zararına olarak çeki devraldığı yolunda bir iddianın da ileri sürülmediği-