Aynı ilamdan kaynaklanan farklı alacakların ayrı icra dosyalarında takip konusu yapılamayacağı, bu durumun hakkın kötüye kullanılması niteliğinde sayılıp, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
İcra dosyasına sunulan takip talebi ve buna uygun olarak düzenlenen icra emrinde takip tarihinden sonrası için “asıl alacak için hesaplanacak aylık %10 oranından az olmamak üzere kar payı (faiz)” talebi bulunduğundan, mahkemece aynı kabul doğrultusunda bu talebin de takip tarihinden sonrası için asıl alacağa işleyecek Amerikan Dolarına uygulanacak yabancı para faizi ile tahsili yönünde düzeltilmesi gerekeceği-
Borçlunun takipte ilama aykırı olarak faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebileceği (HGK'nun 21.06.2000 tarih 2000/12-1002 sayılı Kararı)-
Borçlunun haline münasip evi için emsal alınan konutun 0 (sıfır) yaşında olduğu görüldüğünden, bu tür konutların değerinin diğerlerine göre yüksek olabileceği ve icra takibinde esas olanın alacaklının alacağına kavuşturulması olduğu hususu göz önünde bulundurulduğundan, bu durumda ancak ihtiyacı karşılayacak daha mütevazi, kullanılmış ve meskeniyet şikayetine konu edilen yer ile aynı yaşlarda konutların değerleri göz önünde bulundurularak inceleme yaptırılması ve buna göre sonuca gidilmesi gerekeceği-
Davadan feragat HMK'nun 311. maddesi gereğince kesin hükmün sonuçlarını doğuracağı ve karşı tarafın kabulüne de bağlı olmadığı-
2577 sayılı Yasa'nın 1. maddesi uyarınca; Danıştay, Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemeleri'nin görevine giren uyuşmazlıkların çözümü, bu Kanunda gösterilen usullere tabi olup, Yasa'nın 28/2. maddesine ilişkin anılan değişikliğin, adli yargı mahkemeleri tarafından verilen ilamların infazında uygulanma olanağı bulunmadığından, takip dayanağı ilam adli yargıdan verilmiş adli yargı ilamı olup, anılan yasa kapsamında uygulama yapılamayacağından, mahkemece şikayetin reddi gerekeceği-
Dayanak ilamın karar tarihinin 18.10.2012 olup, haciz yasağının getirildiği 11.06.2013 tarihinden önce olduğu, alacağın doğumuna sebep olan idari eylemin 1983 yılından öncesine ait olduğuna ilişkin iddia ve bilgi olmadığından, kamulaştırmasız elatmaya ilişkin eylemin 1983 yılından sonra olduğunun kabulünün gerekeceği, bu durumda, İdarenin mallarına haciz konulmasında yasaya aykırılık olmayıp, şikayetin reddi yerine kabulünün isabetsiz olduğu-
Mahkemece, takip hukukunda aslolanın alacaklının alacağına kavuşturulması olduğu hususu gözönünde bulundurularak bilirkişilerden ek rapor alınıp borçlunun, taşınmazın bulunduğu şehrin daha mütevazi bir yerinde, haline münasip evi alabileceği değerin tespitinden sonra, haline münasip evi alabileceği miktar, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine bırakılmasına, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekeceği-
