2577 sayılı Yasa'nın 1. maddesi uyarınca; Danıştay, Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemeleri'nin görevine giren uyuşmazlıkların çözümü, bu Kanunda gösterilen usullere tabi olup, Yasa'nın 28/2. maddesine ilişkin anılan değişikliğin, adli yargı mahkemeleri tarafından verilen ilamların infazında uygulanma olanağı bulunmadığı, takip dayanağı ilamın adli yargıdan verilmiş adli yargı ilamı olup, anılan Yasa kapsamında uygulama yapılamayacağı-
4473 s. K.'un yangın, heyelan vb. sebepler dışında zayi olan dosyalar hakkında da uygulanacağı, icra dosyasının kalem ve arşivde bulunamaması ve zayi olduğunun anlaşılması halinde 4473. K. mad. 18 ve Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü genelgelerinde öngörülen usul uygulanarak dosyanın ihyasına karar verilmesi gerekeceği, bunun yerine sadece alacaklının sunduğu fotokopi belgelere ve icra müdürlüğünün dosyanın zati olduğun ilişkin gazete ilanına göre karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Tebligat zarfından ödeme emrinin çıkmadığı ileri sürülerek tebligatın iptali ile hacizlerin kaldırılmasına yönelik şikayetin 7 günlük sürede yapılması gerektiği, borçluya tebliğ edilen tebligat parçası üzerindeki şerhte ödeme emri ve muhtıranın bulunduğunun yazılı olduğu anlaşıldığından borçlunun yasal 7 günlük süreden sonra yaptığı şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği-
İmar uygulaması nedeniyle bedele dönüştürülen pay karşılığının artırılmasına ilişkin davalarda, borçlu İdare'nin haczi kabil malvarlığı üzerine haciz konulması mümkün olup, haciz yasağının sadece kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat alacakları için söz konusu olduğu-
Kooperatif alacaklılarına karşı sadece kooperatifin sorumlu olması nedeni ile ve ortağın kooperatifle olan ilişkileri bakımından kooperatife karşı üçüncü kişi sayılamayacakları ve kendilerine İİK.nun 89. maddesine göre haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceğine ilişkin şikayetin süresiz olarak ve kooperatif ortakları yada borçlu kooperatif tarafından yapabileceği-
2577 s. K. mad. 27/2 gereğince, takipten önce idareye yazılı şekilde banka hesap numarası bildirilerek başvurulması gerektiği, takibe geçilmeden önce serbest meslek makbuzunun idareye ibrazının gerekmediği, şikayetin reddine karar verileceği-
Şikayete konu evin tamamının değeri ile borçlunun, hacizli taşınmazın bulunduğu mahalle göre daha mütevazi bir yerde, haline münasip evi alabileceği değerin net olarak tespitinden sonra, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine ödenmesine, kalan miktardan borcun karşılanmasına, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerektiği-
Borçlu bankanın borçlarının fon tarafından üstlenilmediği ve tasfiyesinin fon tarafından yürütülmediği, bu durumda ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğu anlaşıldığından bankanın borçtan sorumlu olduğu ve hakkında takip yapılabileceği-
Borçlu vekilinin şikayet dilekçesinde bu yönde de talebi olmasına rağmen yargılama giderleri hakkında İcra Mahkemesi'nce olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin doğru olmadığı-
Borçlu ile alacaklının aynı takibe karşı, ayrı ayrı itiraz ve şikayetlerde bulunduğu, dosyalarının birleştirilerek görüldüğü, Borçlu vekilinin, UYAP üzerinden gerekçeli mazeret dilekçesi gönderdiği Mahkemece, mazeret dilekçesi hakkında olumlu - olumsuz bir karar verilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-