İİK’nun 36. maddesi koşullarında ‘tehir-i icra kararı’ bulunmadığı sürece, icra takibinin devam edeceği–
Yargıtay’dan ‘tehiri icra kararı’ alınarak takibin durdurulmasından sonra takip dayanağı ilamın Yargıtayca bozulmasından ve bu bozmaya uyularak yeni karar verilmesinden sonra bu kararı temyiz eden borçlunun ‘tehiri icra’ talebinde bulunmaması üzerine, alacaklı vekilinin bozmadan sonra verilen yeni karar için, ‘icra dosyasından bulunan teminatın nakde çevrilerek kendisine ödenmesini’ talep edebileceği–
İİK’nun 36. maddesinin, İİK’da özel hüküm bulunmadıkça (İİK. 97/XIV, 269c/3, 276/II) icra mahkemesi kararları hakkında uygulanamayacağı, sadece genel mahkemelere verilen kararlar hakkında uygulanacağı- İcra mahkemesince hükmedilen icra inkar tazminatının ilamlı takibe konu yapılması halinde, borcu icra veznesine yatırarak ilamı temyiz etmiş olan borçluya, Yargıtay’dan tehiri icra kararı getirmek üzere mehil belgesi verilmeyeceği–
İcra müdürlüğünce borçluya “tehir-i icra kararı” getirmesi için verilen süre içinde tehir-i icra kararı getirilememesi halinde, alacaklının gösterilen teminatı paraya çevirme hakkı doğmuş olduğundan, teminatı paraya çevirip alacağını tahsil etmemiş olan alacaklının kendi kusuru (ihmali) söz konusu olduğundan, tehir-i icra kararı getirmek üzere borçluya verilen sürenin bitiminden itibaren alacaklının f a i z talebinde bulunamayacağı-
Nafaka hükmünün, tedbir yoluyla icrasının ertelenemeyeceği–
İlam alacaklısının, İİK. 36 uyarınca gösterilen teminat üzerinde önceliğinin bulunduğu–
İİK.nun 36.maddesine göre ilamı temyiz eden borçludan alınan teminata konu paranın Yargıtayca ilamın onanması halinde alacaklıya ödeneceği, ilam alacaklısının bu teminat üzerinde rüçhan hakkının bulunduğu-
Bozmadan önceki ilk mahkeme kararının infaz edilmemesi için alınan tehiri icra kararının, bozmadan sonra verilen ikinci karar hakkında da geçerli (etkili) olmayacağı–
İİK. mad. 36 uyarınca, ancak icra mahkemesinin kabulü koşulu ile, «muteer banka kefaleti»nin teminat olarak kabul edilebileceği–