Mükerrer ödeme yapılmasında davalıların dahili olmamışsa, hiç kimse kendi kusuruna dayanarak hak elde edemeyeceğinden, idarenin kendi kusurundan kaynaklanan mükerrer ödemeden dolayı, davalıların sorumlu olmayacağı da gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği- Davacı üniversite tarafından sehven yapılan ödemeden dolayı dava dışı şahıslara yönelik olarak takibe devam edildiği anlaşıldığından, icra dosyasında da davacı tarafından tahsilat yapılma ihtimali bulunduğundan sebepsiz zenginleşmeye neden olmamak için hükmün belirtilen icra dosyası ile tahsilde tekerrüre neden olmamak üzere kurulması gerektiği- Davalılara yapacakları işlem konusunda ayrıca özel ve teknik yönden eğitim verilmediği, iş yoğunluğu bulunduğu, şirketler hakkında sürekli haciz ihbarnamelerinin geldiği, ayrıca şirketler arasında isim benzerliği ve adi ortaklık ilişkisi bulunması, davalıların bu işlem nedeniyle şahsi çıkar sağlamaması, kasıt ve eylem birliği bulunmaması birlikte gözetildiğinde, belirlenen zarardan davalılar yararına hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği- Hakimlik mesleğinin gereği olarak bilinmesi gereken zamanaşımı konusunda bilirkişiden ek rapor alınmasının hatalı olduğu-
Üçüncü kişiye doğrudan haciz müzekkeresi gönderilmek suretiyle borçluya ait hak ve alacaklar üzerine haciz konulması halinde, üçüncü kişi tarafından yapılması gereken, borçluya ait hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapmak, yok ise haczedilecek hak ve alacak bulunmadığını icra dairesine bildirmek olduğu- İİK.'nun 89. maddesinden farklı olarak, üçüncü kişinin, doğrudan İİK.'nun 78. maddesine göre istenen haciz nedeniyle, anılan işlemlerin dışında herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı- Üçüncü kişiye gönderilen haciz müzekkeresinin İİK.89. maddesindeki yazılı sonuçların doğmayacağı bu nedenle haciz müzekkeresinini iptalinin istenmesinde üçüncü kişinin hukuki yararı olmadığı- Alacaklı, borçlunun üçüncü kişi nezdindeki alacaklarının haczini İİK 89. maddesi kapsamında haciz ihbarnamesi ile talep edebileceği gibi üçüncü kişiye haciz müzekkeresi çıkarılmasını da talep edebileceği-
Tebligat parçasında yazılı olan hususun aksi her türlü delille ispatlanabileceği- Tebliğ işlemi şekle usulüne uygun olsa dahi muhatabın adreste bulunmama sebebinin, tevziat saatinden sonra dönüp dönmeyeceği hususunun tebliğ mazbatasında tespit ve tevsik edilmemesi nedeniyle tebligatın usulsüz olacağı-
Üçüncü kişi şirket 2. haciz ihbarnamesine verdiği cevapta "ayrıca satış bedeli KDV hariç .........TL olan bir adet daire alacağı vardır" şeklinde beyanda bulunmuş olup, sözleşmeden kaynaklı olarak borçluya ..........TL değerinde bir daire teslim borcu olduğunu kabul ettiği ancak ...........TL para borcunun bulunduğuna ilişkin bir kabulün bulunmadığı için bu miktar para borcunun zimmetinde sayılmasının ve 3. haciz ihbarnamesi gönderilmesinin mümkün olmadığı, daire teslim borcunun ...............TL satış bedelli olduğunun bildirilmesinin borcun para borcu olduğu şeklinde yorumlanamayacağı- İİK'nın 89. maddesi ve İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliğinin 44. maddesinin atfıyla uygulanması gereken aynı Yönetmeliğin 42. maddesinin 2. fıkrasına aykırı olarak şikâyet konusu 3. haciz ihbarnamesinin haczin neye ilişkin olduğu, hangi miktar için yapıldığı kısmına 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinden farklı olarak "borçlunun nezdinizde bulunan KDV hariç ..........TL satış bedelli bir adet taşınmaz hak ve alacağının haczi" ifadeleri yazıldığından borcun üçüncü kişinin zimmetinde sayılmasına bu yönde îmkan bulunmadığı, bu nedenle yasal şartları oluşmayan 3. haciz ihbarnamesinin usulsüz olup iptaline karar verilmesi gerekeceği, alacaklının şartları var ise İİK'nın 120. maddesinin 2. fıkrasına göre borçlunun üçüncü kişiye karşı sahip olduğu dava takip yetkisini devralarak üçüncü kişiye karşı genel mahkemelerde dava açabileceği-
İİK'in 89. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen birinci haciz ihbarnamesi ile borçlunun hamiline ait olmayan veya cirosu kabil bir senede müstenit bulunmayan alacak veya sair bir talep hakkının veya üçüncü bir şahıs elindeki menkul bir malın haczi halinde, keyfiyetin üçüncü şahsa duyurulması amaçlandığı- Taşınmazların İİK. 89. maddesine göre haczedilemeyeceği- Somut olayda üçüncü kişi 2. haciz ihbarnamesine verdiği cevapta "ayrıca satış bedeli KDV hariç 462.500 TL olan bir adet daire alacağı vardır" şeklinde beyanda bulunmuş olup, sözleşmeden kaynaklı olarak borçluya 462.500 TL değerinde bir daire teslim borcu olduğunu kabul ettiği ancak 462.500 TL para borcunun bulunduğuna ilişkin bir kabulünün bulunmadığı için bu miktar para borcunun zimmetinde sayılması ve 3. haciz ihbarnamesi gönderilmesinin mümkün olmadığı- İkrar edilen borcun para borcu olmayıp daire teslim borcu olduğu- Daire teslim borcunun 462.500 TL satış bedelli olduğunun bildirilmesi de borcun para borcu olduğu şeklinde yorumlanamayacağı- Şikayet konusu 3. haciz ihbarnamesinin haczin neye ilişkin olduğu, hangi miktar için yapıldığı kısmına 1 ve 2. haciz ihbarnamelerinden farklı olarak "borçlunun nezdinde bulunan KDV hariç 462.500 TL satış bedelli bir adet taşınmaz hak ve alacağının haczi" ifadeleri yazıldığından borcun üçüncü kişinin zimmetinde sayılmasına bu yönde de imkan bulunmadığı-
İcra Müdürlüğünce, bankaya gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesi üzerine Banka'nın hesap üzerinde rehin hakkını ileri sürmesinin, haciz ihbarnamesine itiraz mahiyetinde olup, bu itirazın İİK. 89. maddede düzenlendiği şekilde çözümlenmesi gerekeceği-
İcra Müdürlüğünce, bankaya gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesi üzerine Banka'nın hesap üzerinde rehin hakkını ileri sürmesi, haciz ihbarnamesine itiraz mahiyetinde olup, bu itirazın İİK. 89. maddede düzenlendiği şekilde çözümlenmesi gerekeceği-
Haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarara ilişkin davada, üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu davacı-takip alacaklısının İİK.'nun 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmadan her türlü delille ispat edebileceği -İcra mahkemesince, genel hükümlere göre yargılama yapılarak sonuca gidilmesi gerektiği- İİK'nun 89/4. maddesine dayalı olarak açılan tazminat davasında, tazminata hükmedilebilmesi için, borçlunun, haciz ihbarnamesinin üçüncü kişiye tebliği tarihi itibariyle, üçüncü kişi nezdinde kesinleşmiş, haczedilebilecek muaccel bir alacağının bulunmasının zorunlu olduğu- HMK 222 maddesi gereğince ticari defterlerin tasdiksiz olma durumunda sadece sahibi borçlu aleyhine delil olacağı aksine üçüncü kişi şirket aleyhine değerlendirilerek, delil olarak kullanılamayacağı-
İstirdat davasında davacının İİK’nun 89. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamelerine süresi içinde itiraz etmediği, bu şekilde borçlu olarak ödeme yaptığı, İİK’nun 89. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca açtığı eldeki davada öncelikle dava dışı takip borçlusuna ve dolayısıyla takip alacaklısına borçlu olmadığını, ayrıca takip alacaklısının kötüniyetli olduğunu ispat etmesi gerektiği-
İcra ve İflas Kanunu 89/3 maddesi gereği menfi tespit ve manevi tazminat istemi- Davalı vekilinin olmadığı dikkate alındığında; davalı lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği-