İİK.'nun 89/1. maddesine göre gönderilen haciz ihbarnamesinin 3. kişi şirkete tebliği tarihi itibariyle, 3. kişi şirketin icra dosyasının borçlusu olan K.Ç.Y ..... Şti ye kesinleşmiş ve muaccel bir borcu olup olmadığının tespiti amacıyla, her iki şirkete ait defter ve belgeler ile varsa cari hesap ekstrelerinin, kesilen karşılıklı fatura ve ödeme belgelerinin üzerinde mahkemece karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine, sadece 3. şahıs şirketin defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak yeterli olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde tazminat talebinin reddine karar verilmesi isabetsiz olduğu
Davacıya, avans eksiğini tamamlaması için iki haftalık kesin süre verilmesi gerekirken, verilen sürenin kesin süre olduğunun belirtilmediği ve mahkemece nispi harca tabi olan tazminat davası için birinci haciz ihbarnamesinde belirtilen borç miktarı üzerinden hesaplanacak nispi harcın tamamlatılması gerektiği halde, mahkemece davacı alacaklıya gider avansını 150,00 TL'ye ikmal etmesi için 2 hafta süre verilmesine dair alacaklının yokluğunda karar verildiğinin ve ihtar içeren duruşma zaptının davacıya usulüne uygun tebliğ edilmediğinin görüldüğü, o halde, mahkemece, birinci haciz ihbarnamesinde belirtilen borç miktarı üzerinden hesaplanacak nispi harcın tamamlatılması konusunda, iki haftalık kesin süreyi içeren, usulüne uygun ve gerekli koşulları haiz meşruhatlı davetiyenin alacaklıya tebliğ edilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
İİK 89/1. maddesine göre gönderilen haciz ihbarnamesinin 3. kişi .... AŞ'ye tebliği tarihi itibariyle, 3. kişi şirketin icra dosyasının borçlusu olan K....ye kesinleşmiş ve muaccel bir borcu olup olmadığının tespiti amacıyla, her iki şirkete ait defter ve belgeler ile varsa cari hesap ekstrelerinin, kesilen karşılıklı fatura ve ödeme belgelerinin üzerinde mahkemece karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine, sadece 3. şahıs şirketin defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak yeterli olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde tazminat talebinin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İİK. 89/3 uyarınca açılan menfi tespit davasının sonuçları-
İİK'nun 89/4. maddesi uyarınca üçüncü kişi hakkında tazminat davası açılabilmesi için, üçüncü kişiye İİK'nun 89/1. maddesi uyarınca birinci haciz ihbarnamesi gönderilmesinin (buna itiraz edilmemesi halinde ikinci haciz ihbarnamesi gönderilmesinin) ve yasal süre içerisinde üçüncü kişi tarafından haciz ihbarnamelerinden birine itiraz edilmiş olmasının zorunlu olduğu, somut olayda, 3. kişinin İİK.nun 89. maddesi uyarınca gönderilen ve tebliğ edilen birinci haciz ihbarnamesine 7 günlük yasal süreden sonra, itirazda bulunduğu, dolayısıyla İİK.nun 89/4. maddesinde öngörülen tazminat davasının şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından, Bölge Adliye Mahkemesince istemin reddi gerekeceği-
Şirkete çıkartılan 89/1 haciz ihbarnamesinin yetkili kişinin adreste bulunup bulunmadığı tespit edilmeden doğrudan çalışana tebliğ edilmesi nedeni ile tebligat işleminin usulsüz olduğu ve bu nedenle 89/1 haciz ihbarnamesinde yazılı süre sona ermediğinden, borcun üçüncü kişinin zimmetinde sayılması hususunun gerçekleşmediği- Usulsüz tebligata dayalı çıkartılan 89/1 akabinde 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin yok hükmünde olduğu ve bu hususun süresiz şikayete tabi olduğu-
3289 sayılı Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanununun 12.04.2011 tarihli ve 6215 sayılı Kanun ile değişik Ek-9 maddesinin 1. fıkrası uyarınca borçlu Türkiye Modern Pentatlon Federasyonunun mallarının Devlet malı hükmünde olup haczedilemeyeceği- Borçlu Federasyonun üçüncü kişide bulunan alacakları da haczedilemeyecek mal kapsamında olduğundan şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
3. şahıs banka dosyada taraf olarak yer almadığı halde, ilk derece mahkemesince; şikayetin reddine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, paranın bankaya iadesine karar verildiği, karar bu haliyle HMK’nun 26. maddesine aykırı olduğu gibi, ayrıca; yürütmeyi durdurma kararı nedeniyle takibin durdurulduğu dönemde icra takip işlemi yapılamayacağından, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Her üç tebligatta da iş yerinin kapalı olduğu ve haber verilen komşu isminin bulunmadığı, bu hali ile tebligatların TK'nun 21/1. maddesine aykırı olduğu, her ne kadar şirketin kapalı olması durumunda adreste bulunmama nedeninin araştırılması gerekmemekte ise de, komşuya haber verme yükümlülüğünün devam ettiği, Dairemiz uygulamalarında TK.nun 21/1. maddesinin tüm koşullarının sıkı bir şekilde uygulanmayacağı belirtilmiş olmakla beraber bunun haber verme yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağının, haber verilen komşunun isminin usulüne uygun bir şekilde tutanağa geçirilmesi gerektiğinin anlaşıldığı, buna göre, şikayete konu 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinin tebliğinde bilgisine başvurulan ve haber bırakılan, 89/3 haciz ihbarnamesi tebliğinde ise haber bırakılan komşunun ismi yazılmadığından tebligatlar usulsüz olup, Bölge Adliye Mahkemesi’nce, T.K.'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihinin tespitiyle, 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin bu tarihe göre düzeltilmesine, usulüne uygun olarak 89/1 haciz ihbarnamesi çıkarılmadan 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri çıkarılamayacağından veya çıkarılmış olsa bile hükümsüz sayılacaklarından, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin de iptaline, İİK’nun 89. madde prosedürü usule uygun şekilde tamamlanmadan konulan hacizlerin de kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesi’nce hangi tebligatın tebliğ tarihinin düzeltildiği belli olmadığından infazda tereddüt oluşturacak şekilde kurulan hükmün isabetsiz olduğu-
Şikayetçi tarafından sunulan “Birinci Haciz İhbarnamesine itiraz” konulu ve süresinde olmayan dilekçede açıkça 89/1 haciz ihbarnamesine itiraz edildiği belirtildiğinden Bölge Adliye Mahkemesince yorum yoluyla iş bu itirazın 89/2 haciz ihbarnamesine ilişkin olduğuna dair yanılgılı değerlendirme ile şikayetin kabulüne dair hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-