Dava konusu edilen ve davalının müdahalesinin önlenmesi istenilen bodrum kattaki garaj ve kömürlüklerin sözü edilen sözleşmeyle davalının kullanımına bırakıldığı, bu sözleşmede davacıların da taraf olup imzalarının bulunduğu gözetildiğinde belirtilen yerleri davalının kullanmasının haksız olduğu söylenen ve bu yerlere müdahalesinin önlenmesi konusunda davacıların dava açmasının Türk Medeni Yasasının 2.maddesinde öngörülen dürüstlük kuralıyla bağdaştırılamayacağı-
Açık bir yasal düzenleme ile mera, yaylak ve kışlaklar yönünden sahiplenme ya da koruma yönüyle Tarım ve Köyişleri Bakanlığına davalarda temsil yetkisi verilmediğinden, yasa ile verilen görevleri dışında mülkün sahibi olan Hazineyi doğrudan doğruya temsil yetkisi de bulunmadığından Bakanlığın aktif dava ehliyeti bulunmadığı-
Oğlunu ve gelinini bedelsiz olarak kendi evin barındıran kişinin bu noktadaki muvafakatini geri alması mümkün olduğundan söz konusu taşınmazın "Aile konutu” olabileceğinden de söz edilemeyeceği- Zira üçüncü kişiye ait taşınmazın karı koca arasında “aile konutu" olarak kabul edilmesinin taşınmaz maliki üçü kişiyi bağlamayacağı-
Kanal yoluna bağlantıyı sağlayan paftadaki ara yolun kapatılması nedeniyle yolun geçişe uygun hale getirilmesini istemenin geçit talebi olmayıp el atmanın önlenmesine ilişkin olacağı-
Arazi niteliğindeki taşınmaz üzerinde telgraf ve telefon tesisatı kurulması, malikin taşınmazı kullanma ve ondan yararlan­ma haklarını engellemesi halinde mümkündür; ancak davacının taşınmazı arsa niteliğinde olduğuna ve üzerinde bina bulunduğuna göre, elatmanın önlenmesine, yapılan muhdesatın kaldırılmasına ve varsa zararının giderilmesine karar verilmesinin gerekeceği-
Kural olarak kadastro davaları lehine tespit, yâda kadastro komisyonunca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişiler arasında görüleceğinden davanın tutanağın malik hanesinde tespit maliki olarak görülen davacının adının düzeltimine ilişkin olduğu dikkate alındığında davanın saptanan bu niteliğine göre, husumetin hazineye yöneltilmesi zorunlu olup yargılamada Kadastro Müdürlüğünün hazine vekili tarafından temsil edilmiş olmasının da davanın hazine aleyhine açıldığı anlamına gelmeyeceği-
Tapunun beyanlar hanesinde kişi yararına şerh bulunması fiili bir durumun tespiti olup sahibine kişisel hakkın dışında herhangi bir ayni hak sağlamayacağından böyle bir durumda mahkemece yapılacak iş; iyiniyetli olmayan zilyedin zorunlu olan giderleri isteyebileceği kuralı gözetilerek en az malzeme bedeline hükmetmek suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmesinin gerekeceği-
Davalıların kendi aralarındaki kira sözleşmesine dayanarak, davacının maliki olduğu taşınmazda bulunan caminin üzerine, onun bilgi ve onayı da olmadan cep telefonu baz istasyonu ve tesisi kurdukları belirlenmiş olup; bunun mülkiyet hakkına haksız el atma niteliğinde olduğu açık olup; davalıların kendi aralarında yaptıkları kira sözleşmesine dayanarak, bu sözleşmeye taraf olmayan ve rıza da göstermeyen tapu kayıt malikinin, üstün hakkını bertaraf edecek nitelikte bir haklarının varlığını ileri sürmeleri ve bunun hukuken kabul görmesi de olanaklı olmadığından doğrudan mülkiyet hakkını ilgilendiren böyle bir el atmanın önlenmesine yönelik dava hakkının, mülkiyet hakkı sahibi davacıya ait olduğu ve aktif dava ehliyetinin bulunduğu-
İştirak halinde mülkiyette paydaşlar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulundu­ğundan ecrimisil davasının tüm paydaşlar tarafın­dan birlikte açılmasının gerekeceği-