Maden arama çalışmasının niteliğine göre özel mülkiyete konu taşınmaz üzerinde kullanma amacına özgü olmak üzere bedeli karşılığı irtifak veya intifa hakkının kurulabileceği, maden arama çalışması, arz sahibinin mülkiyet hakkını kullanmasına engel olmayacak biçimde sınırlı kalıyor veya irtifak ve intifa hakkı kurulmasını gerektirmeyecek kadar az zarar veriyorsa, ruhsat sahibi madencinin, arz sahibine adli mercilerde belirlenecek tazminatı ödemeye ve sahayı (taşınmazı) kullanabilir hale getirdikten sonra terk etmeye zorlanabileceği, ancak, maden yatağı işletme aşamasına gelmişse ve taraflar anlaşamıyorsa, kamulaştırma yoluna gidilmesinin gerekeceği, yetkili mercilerden alınmış olsa dahi maden işletme ruhsatının, hukuk devletinde kutsal olduğu kabul edilen özel mülkiyete el atma hakkını vermeyeceği-
Tapu tahsis belgesi, sahibine mülkiyet belgesine çevrilmek üzere verilen ve kişisel hak tanıyan bir belge olduğundan, durdurma kararından da ancak belge sahibinin yararlanacağı-
Davacının malik olduğu taşınmazın konum ve koordinatlarının düzeltildiği, yeni geometrik durumunu davacının bu konuda dava açmayarak benimsediği, kaldı ki, düzeltme sonucu davacıya bırakılan ve mülkiyeti kapsamında kalan yeri, davacının tasarruf etmesi olanaklı iken tasarruf etmemesinden kaynaklanan zararını Hazineden talep etmesinin de olanaklı olmayacağı, bu nedenlerle davalı Hazine aleyhine açılan tazminat davasının reddedilmesinin gerekeceği-
27.04.2006 tarihli ihtarnamenin davalıya tebliğ tarihi ile verilen süre gözetilmek suretiyle dava tarihine kadar olan dönem itibariyle ecrimisile hükmedilmesi gerekeceği-
Mahkemece 1428 sayılı parselin dayanağı belgelerin getirtilmesi, yerinde 3 kişilik harita mühendisi sıfatını haiz bilirkişiler aracılığıyla keşif yapılması, önceden alınan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi, davalının kullanımındaki taşınmazın çap kaydı kapsamında mı yoksa devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanda mı kaldığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanması, ondan sonra bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacı-karşı davalının 178 parsel sayılı taşınmaza haklı ve geçerli bir neden olmaksızın elattığı belirlenmek ve bu olgu benimsenmek suretiyle elatmanın önlenmesi isteğinin kabulü ile yetinilmesi gerekeceği, belirlenen olgular ve yıkım isteği bulunmadığı gözetilmek suretiyle sadece elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken istek aşılmak suretiyle yıkıma da (ağaçların sökülmesine) karar verilmiş olmasının doğru olmayacağı-
Davalı şirketin 125 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kayıt maliki olup anılan taşınmazda otel işletmeciliği yaptığı, devletin hüküm tasarrufu altında bulunan çekişme konusu tescil harici taşınmazın bir kısmını da kullandığı saptandığı halde mahkemece dosyadaki somut delillere, açık bilirkişi raporlarına rağmen davalının müdahalesi olmadığı kabul edilerek sonuca gidilmesinin doğru olmayacağı-
Davalının kayden davacı Hazine'ye ait olan 792 parsel sayılı taşınmaza haklı ve geçerli bir neden olmaksızın ağaç dikip, atölye binası yaparak elattığı belirlenmek ve benimsenmek suretiyle, anılan davalı bakımından davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmayacağı-
Mahkemece, muhdesat şerhinin fiziki durumu belirleme açısından hukuken hüküm ifade ettiği, ancak sahibine zemini kullanma yönünden bir hak bahşetmeyeceği gözetilmek suretiyle, davalılar hakkında elatmanın önlenmesine karar verilmiş olmasının doğru olacağı-
Davalının davacıya ait taşınmaza atık su ve kanalizasyon borusu geçirmek suretiyle haksız olarak müdahale ettiğinin belirlenmesi suretiyle davalının elatmasının önlenmesi ile yıkıma karar verilmiş olmasının doğru olacağı-