İmar planı dışında olan taşınmazın mücavir saha içinde kalması nedeniyle, imar planı olmayan yerlerde yapılaşma amacıyla arsa ve parsellerin hisselere ay­rılarak paydan pay devri engellendiğinden davacının mülkiyet talebinde bulunamayacağı-
Bilirkişi raporunda; taşkınlığın parsellerde meydana gelen kaymalardan kaynaklanmış olabileceği belirtilmiş olup; bildirildiği şekilde bir kayma olgusunun saptanması halinde davada yıkıma da karar verildiği gözetildiğinde telafisi imkansız zararlar doğacağı kuşkusuz olduğundan davalı tarafa bilirkişi raporunda belirtildiği üzere tersimat hatasının (kaymaların) düzeltilmesi yönünden dava açması için olanak tanınması, dava açıldığı takdirde eldeki dava bakımından bekletici sorun kabul edilmesinin gerekeceği-
Davacıların ecrimisil hakkı hüküm kesinleşmeden önceki dönemi de kapsayacak şekilde oluşmuş ise de taleple bağlı kalınarak hükmün kesinleşme tarihi  ile dava tarihi arası belirlenecek olan ecrimisile hükmedilmesi gerektiği-  Dava dilekçesinde gösterilen ve itiraza uğramayan taşınmaz değeri ile yargılama aşamasında harcı ikmal edilen ecrimisil değerinin toplamı üzerinden davacılar yararına avukatlık ücreti takdirinin gerektiği-
Zilyetlik şerhine ilişkin itiraz iddia ve davaların askı ilan süresinde ve kadastro mahkemesinde açılması gerekip tutanağın beyanlar hanesinde isimleri yazılı gerçek kişilere husumet yöneltilmek sureti ile oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
Yerel mahkemece, 743 sayılı Medeni Kanunun 653. maddesinin son cümlesi uyarınca davacı taşınmazı üzerine davalı idare yararına irtifak hakkı kurulmuş olduğundan el atmanın önlenmesi istenemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; harita mühendisi M.S. tarafından düzenlenen 9.10.2007 tarihli rapor ve ekindeki kroki hiç irdelenip değerlendirilmediğinden mahkemenin bu kararı gerçekte direnme olmayıp, bozmadan esinlenilerek farklı bir gerekçeye dayalı, yeni hüküm niteliğinde olduğu-
Onayın geri alınmasından sonra davalının dava konusu taşınmazı kullanımının haklı bir nedene dayanmadığı, davalının bu suretle fuzuli şagil konumuna düştüğü tartışmasız olup, elatmanın önlenmesi davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Taşınmaza el atmanın önlenmesi davalarında görevli mahkemenin taşınmazın değerine göre belirleneceği-
Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini isteyebileceği-
Kadastro davalarında, tutanak aslının dosyada bulunması ve aynı parsele yönelik olarak açılan tüm davaların birlikte gö­rülerek sonuçlandırılmasının gerekeceği-
Paylı mülkiyette payından az yer kullandığını iddia eden paydaşın el atmanın önlenmesi davası değil paydaşlığın giderilmesi davasını açabileceği-