Davacı ile davalı Y.'in yetkilisi olduğu firma arasında düzenlenen eser sözleşmesi ile davacının paydaşı olduğu taşınmaz üzerine yapılacak bağımsız bölümlerden davaya konu B Blok 4 nolu bağımsız bölüm ile dava dışı A Blok 1 nolu bağımsız bölümün davacıya verileceğinin kararlaştırıldığı, anılan sözleşme halen ayakta olup aksinin, özellikle de sözleşme şartlarının ve koşullarının değiştirildiği yönündeki iddianın, davalı tarafça ispatlanamadığı, dava konusu bölümün paylaşımda davacıya isabet ettiğini davalı Y.'in bildiği, Y.'in yanında sekreter olarak çalışan davalı Ayfer'in de bu durumu bilen ve bilmesi gereken kişi konumunda bulunduğu- Satış bedelini davacıya ödediğini ispatlamakla yükümlü davalı vekil Ayfer, ödemeyi usulen kanıtlayamadığı, yemin deliline de dayanmadığından, temyiz aşamasında davacının 06.04.2015 tarihli dilekçe ile; kayıt maliki olan davalı H. yönünden davasından feragat ettiği, ancak dava dilekçesinde terditli olarak taşınmazın tespit edilecek değerinin davalılar Y. ve Ayfer'den tazminini talep etmiş olduğu gözetilerek, davacının bedel isteğinin kabulüne karar verilmesi gerektiği- 
E.tma haksız bir eylem olup, elatmanın önlenmesi davasının haksız eylemi gerçekleştiren kişiye karşı, başka bir deyişle taşınmaza fiilen elatana karşı açılması gerektiği- Dava konusu edilen büfeyi dava tarihi itibariyle kimin kullandığı, davalının dava tarihinde büfeyi işletip işletmediği tespit edilmediği gibi, anılan büfenin olduğu yerin genişliği uzman bilirkişilerce belirlenmediği; noksan soruşturma ile yetinilerek verilen kararın isabetsiz olduğu- 
Yenileme dilekçesinin davalılardan N.Ş. vekiline usulünce tebliğ edilmediği, taraf teşkilinin sağlanmadığı, savunma hakkının kısıtlandığı gerekçeleriyle irtifak hakkına elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkin davada verilen kararın bozulduğu- Bozma doğrultusunda bir kısım mirasçılar davaya dahil edilmiş ise de dosya içerisinde mevcut nüfus kaydında A.S.'ın ve K.S.'ın mirasçısı olarak gözüken S.S.'ın davada taraf olmadığı anlaşıldığından, A.S. ve K.S.'ın mirasçılık belgeleri temin edilerek taraf teşkilinin sağlanması, veraset ilamı ile bu hususun denetlenmesi gerektiği- 
TMK. 743 ve 744. maaddeleri uyarınca, bu sular yağmur, kar ve önü tutulmamış kaynak suları gibi öteden beri akan sular olduğu; alttaki komşu taşınmaz malikinin engeller yaparak bu suların arazisine girmesini önleyemeyeceği gibi, üstteki arazi sahibi de kendisine lazım olan sudan fazlasını kendi arazisinde tutamayacağı; ancak, söz konusu kaynağın suyu o taşınmaza yetecek kadar ise, alttaki taşınmaz sahibinin o kaynaktan su isteyemeyeceği; ne var ki, kaynağın suyu öteden beri çıktığı taşınmazın sınırlarını aşıyor ve alttaki komşu taşınmaza ulaşıyorsa, üstteki taşınmaz malikinin buna engel olamayacağı-
Taşkınlığın imar şuyulandırılması neticesinde oluştuğu tartışmasız olup, bu husus tarafların da kabulünde olduğu, çekişme konusu bölümde yeralan davalıya ait olan duvarın 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi kapsamına giren bir yapı durumunda bulunmadığı ve kaim bedel ödenmesine gerek olmadığından, davacının mülkiyet hakkına değer verilerek kaim bedel ödenmeksizin davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği- 
Geri çevirme neticesinde temin edilen belgelerden 18.06.2013 tarihli hükmen tescil ile dava konusu 146 ada 7 parsel sayılı taşınmazdaki 1/9 ar pay davacılar ve 1/3 er pay davalı adına kayıtlı iken yargılama sırasında 27.11.2013 tarihli satış işlemi ile davacılar A. ve S.diye'nin taşınmazdaki paylarını diğer davacı S.'e temlik ettikleri sabit olduğu, davanın devamı sırasında davacılar A. ve S.diye'nin taraf sıfatını yitirdiğinden, aktif husumet (sıfat) yokluğundan davanın reddine karar verilmesi ve anılan davacıların dava tarihi itibariyle mülkiyetten yargılama sırasında ise kayıttan kaynaklanan hakları dolayısıyla dava açma sıfatları bulunduğuna göre davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiği- 
Davalının paydaşı olduğu kadastral parselde imar öncesi yapmış olduğu binanın imar uygulaması sonunda kayden davacılara ait çekişmeli imar parsellerinde kaldığı sabit olduğundan, kaim bedel ödenmek suretiyle elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne karar verilmesi gerektiği- Davalının paydaşı olduğu kadastral parsele yapmış olduğu yapının davalının iradesi dışında ve idari karara dayalı olarak gerçekleştirilen imar uygulaması sonucu davacılara ait imar parselinde kaldığı gözetildiğinde, davalının davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden de söz edilemeyeceğinden, yargılama giderlerinden sayılan avukatlık ücreti ve diğer gider ve harçtan davalının sorumlu tutulmasının isabetsiz olduğu-
Çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin davada öncelikle el atmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan ya da saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerektiği-
Kamulaştırma nedeniyle tescile ilişkin kararın kesin olarak verildiği gözetilerek tapuya tescil edilip edilmediğinin araştırılması, kamulaştırma dosyasındaki irtifak hakkı tesis planının mahalline uygulanarak dava konusu yerle aynı yer olup olmadığının saptanması, aynı yer olduğunun tespiti halinde sonucuna göre hüküm kurulması, irtifak davasına konu olmayan A harfi ile gösterilen kısım için, bilirkişi tarafından belirlenen eski hale getirme bedelinin kabulüne karar verilmesi gerektiği- 
Davalı tarafından yapılan duvarın altı taş üzeri briket kullanılarak inşa edildiği, 3194 sayılı Yasanın 5. maddesinde yapı tarif edilmiş olup, davacı parselindeki duvarın yapı niteliğinde olmadığından, davacının mülkiyet hakkına üstünlük tanınarak ve davada yıkım da istenmediği gözetilerek fen bilirkişisi krokisinde A harfi ile gösterilen bölüm üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-