Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin davada, TMK'nun 683.maddesine dayalı elatmanın önlenmesi istekli davaların konusunu haksız eyleme dayalı tasarrufların oluşturduğu, eylem kimin tarafından yapılırsa, davanın ona yönelik olarak açılması ve sonucundan onun sorumlu tutulması gerekeceği-Taşınmazın bir başkası tarafından da tasarruf edilmesi ya da kullanıma sunulması o yeri haklı ve geçerli bir nedene dayalı olmaksızın tasarruf edenin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı-Somut olaya gelince; davalılar tüm aşamalarda çekişmeli taşınmazları kullanmadıklarını savunmuş olup, taşınmazları davalıların tasarruf ettiği ya da davacıların kullanımına engel olduklarını kanıtlayacak bir delil de gösterilmiş olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve idari men kararının iptali isteklerine ilişkin açılan davada, davacının 3091 sayılı yasa gereğince Tire Kaymakamlığı'nın 2010/7 sayılı kararı ile men kararı aldırdığını, davalının tercihe şayan mülkiyet hakkı bulunmadığını ileri sürerek elatmanın önlenmesine ve idari men kararının iptaline karar verilmesini talep ettiği- Kaymakamlıkça 3091 sayılı yasa uyarınca verilen men kararının kaldırılması talebinin idari yargıda incelenebileceği gözetilerek bu talep bakımından davanın tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiği- 
Davanın dayanağı olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin içeriğinden, davacılar murisi ile davalının davaya konu binanın çatı katında bulunan daire üzerinde 1/2'şer oranda payı bulunduğu anlaşıldığından, mahkemece, davacıların hissesine düşen 1/2 pay yönünden elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken, davalının hissesine düşen 1/2 payı da kapsayacak şekilde taşınmazın tamamı yönünden elatmanın önlenmesine karar verilmesinin isabetsiz olduğu- Yargılamada vekil ile temsil edilen davacılar yararına, davaya konu taşınmazın 1/2'sinin değeri ile taşınmazın 1/2'sine isabet eden ecrimisil bedelinin toplamı üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davacılar yararına yalnızca ecrimisil bedeli üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın dava değerinin mahallinde yeniden keşif yapılarak saptanması ve karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerektiği-
Hukuken geçersiz sözleşmelerin haksız iktisap kuralları uyarınca tasfiye edilirken, denkleştirici adalet kuralı ve hakkaniyet gözetilerek, sözleşme tarihinde satış bedeli olarak verilen paranın, taşınmazın iadesinin talep edildiği dava tarihi itibariyle enflasyon, tüketici eşya fiyat endeksi, altın ve döviz kurlarındaki artışlar, memur maaş ve işçi ücretlerindeki artışlar gibi çeşitli ekonomik etkenlerin ortalamaları alınmak sureti ile uyarlama sonucu ulaşacağı alım gücünün reel değeri tespit edilerek, alıkoymada hükme esas alınması gerektiği-
Çaplı taşınmaza ve yola elatmanın önlenmesi, taşların kaldırılması ve taşların mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti isteklerine ilişkin davalarda, yazılı şekilde karar verilebileceği- Kısmen red halinde, davada kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden görev konusunda dosya üzerinden karar verilemeyeceği-
Çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkin davada, keşfen belirlenen dava değeri üzerinden davanın kısmen kabul kısmen red oranına göre tek hüküm altında yargılama harç ve giderine karar verilmesi gerektiği-
Davacı davasından feragat ettiğinde kendisini vekille temsil ettiren davalı hakkında davadan feragat tarihi ve yargılama aşamasının da değerlendirilerek vekâlet ücreti yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiği-
Davacının taşınmazına davalının bir müdahalesinin olup olmadığının duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanması gerektiği-