İİK'nun 68/son maddesinde esasa girilmesi halinde icra inkar tazminatının hükmedileceğinin düzenlendiği- Derdestlik itirazı usule ilişkin bir itiraz olup mahkemece esasa girilmeden derdestlik itirazı nedeniyle dava reddolunduğuna göre davacı alacaklılar aleyhine icra inkar tazminatı verilemeyeceğinden davalının icra inkar tazminatı isteğinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
İİK'nun 269/d maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı kanunun 63. maddesi gereğince borçlu-kiracının icra dairesine bildirdiği itiraz sebepleriyle bağlı olup bunları icra mahkemesindeki 'itirazın kaldırılması duruşmasında' değiştirip genişletemeyeceği–
Davacı kiralayan tarafından, kiracı hakkında tahliye taahhütnamesine dayalı olarak, kiralananın tahliyesi için yapılan icra takibine davalı kiracının vekili vasıtasıyla itiraz etmesi üzerine, davacı-kiralayanın icra mahkemesinden "itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi" isteminde bulunması üzerine, duruşma gününü bildirir davetiye ve dava dilekçesinin, davalı kiracıya değil davalı kiracı vekiline tebliğ edilmesi gerekeceği-
Kira sözleşmesinde yer alan 'muacceliyet kaydı'nın ('kira bedelinin gününde ödenmemesi halinde kalan ayların kira parasının muaccel olacağına' ilişkin kaydın) geçerli olacağı (Not: 6098 s. yeni TBK. mad. 346 ile ile kira sözleşmelerine konulan 'muacceliyet kayıtları'nın geçerli olmayacağı öngörülmüştür. Ancak; 6353 s. ve 04.07.2012 tarihli K.'nun 53. maddesi ile değiştirilen geçici madde 2'de "kiracının Türk Ticaret Kanunu'nda tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu iş yeri kiralarında, 11.01.2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 323, 325, 331, 340, 342, 343, 344, 346 ve 354'üncü maddeleri 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süre ile uygulanmaz. Bu halde kira sözleşmelerinde bu maddelerde belirtilmiş olan konulara ilişkin olarak sözleşme serbestisi gereği kira sözleşmesi hükümleri tatbik olunur. Kira sözleşmelerinde hüküm olmayan hallerde mülga Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır." denilmiş olduğundan maddenin kapsamına giren kiralık yerlerde eskiden olduğu gibi kira sözleşmelerine konulan "muacceliyet kayıtları" geçerliliğini sürdürecektir.)
Borçlu-kiracının ödeme emrine 7 gün içinde yapacağı itiraz ile icra takibinin kendiliğinden duracağı; icra takibine devam edilebilmesi için alacaklı-kiralayanın İİK.’nun 68. maddesi uyarınca “icra mahkemesinden itirazın kaldırılması” veya İİK.’nun 67. maddesi uyarınca genel mahkemeden (sulh mahkemesinden) “itirazın iptalini istemesi” gerekeceği-
İİK. 269d'de, İİK. 58'e atıf yapılmamış olduğundan, "örnek: 13 ödeme emri" ekinde, takip dayanağı kira sözleşmesinin bir örneğinin de borçlu-kiracıya gönderilmesine gerek bulunmadığı–
Kiracı-borçlu tarafından açılan menfi tespit davası sonucunda “yapılan icra takibi nedeniyle kiracının borcunun bulunmadığı” nın anlaşılması halinde, alacaklı-kiralayanın takip yapmakta haksız olduğunun ortaya çıkmış olacağı; icra mahkemesince, alacaklı-kiralayanın tahliye talebi reddedilirken, davacı-borçlu yararına “maktu” vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekeceği-
Borçlu-kiracının, icra mahkemesinin tahliye kararının kesinleşmesinden sonra da “menfi tespit davası” açabileceği, çünkü, icra mahkemesi kararlarının maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyeceği; menfi tespit davasının borçlu-kiracı lehine sonuçlanması halinde, ilamsız tahliye takibinin derhal duracağı, bundan sonra icra mahkemesinin tahliye kararı veremeyeceği; icra mahkemesinin tahliye kararı vermesinden sonra menfi tespit davasının borçlu lehine sonuçlanması halinde ise, tahliye kararının icrasının kendiliğinden duracağı-
İcra mahkemesine verdiği dilekçede “tahliye” isteminde bulunmuş olan alacaklı-kiralayanın, daha sonra ıslah dilekçesi vererek “itirazın kaldırılması” talebinde bulunamayacağı-
İİK. 269 d'de İİK. mad. 67'ye atıf yapılmamış olması, tahliye istemli kira alacağının tahsiline ilişkin takibe itiraz edilmesi halinde, kiralayanın mahkemede "itirazın iptâli alacağın tahsili ve kiralananın temerrüt nedeniyle tahliyesi" için dava açmasına engel teşkil etmeyeceği–