Bonoda keşideci ve onun gibi sorumlu olan kefile (avaliste) karşı yapılacak takiplerde uygulanacak zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu, takip kesinleştikten sonra haciz işleminin yapıldığı ve daha sonra bir borçlu hakkında hiçbir talepte bulunulmamışken, diğer borçlu hakkında icra işlemlerine devam edildiği, icra takip işlemleri kimin hakkında yapılmışsa sadece onun hakkında sonuç doğuracağından, talep eden borçlu yönünden zamanaşımının gerçekleştiği ve bu borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verileceği-
İbranamede açıkça borçlu ibra edilerek, başkaca hak ve alacağın kalmadığının belirtilmiş olması halinde, tüm dosya borcunun sona erdiğinin kabul edileceği-
İİK'nun 71/2.maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığına ilişkin şikayetin, anılan maddenin göndermede bulunduğu 33/a maddesinde belirli bir süreye bağlanmadığından süresiz olarak ileri sürülebileceği, ancak takibin kesinleşmediği hallerde, takip tarihinden sonra, fakat ödeme emrinin tebliğinden önce gerçekleşen zamanaşımı itirazı hakkında, mahkemece İİK'nun 168/5 ve 169/a maddeleri koşullarında inceleme ve değerlendirme yapılmasının zorunlu olduğu-
Mahkemece, ispat yükünün alacaklıda olduğu göz önünde bulundurularak, öncelikle imzanın borçluya ait olduğu yönünde alacaklının elindeki deliller sorulup HMK'nun 324. maddesi kapsamında delil avansının yatırılması yönünde işlem yapıldıktan ve borçlunun da göstereceği deliller varsa aynı yöntemle toplandıktan sonra İİK'nun 170. maddesi uyarınca imza incelemesi yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile itirazın reddi yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu, öte yandan borçlunun imza itirazının yanında borca itirazları da bulunmaktayken, bu konuda değerlendirme yapılmamasının da bozmayı gerektirdiği-
Hakkında başlatılan takip kesinleşmeden önce borçlunun ölmesi halinde takibin 3 aylık süre doluncaya kadar geri bırakılması gerekeceği-Doğrudan mirasçılar hakkında açılan kambiyo takibi hakkında ise "Borçlu murisine ait bir alacak için takibedilmekte olup da, terekenin borca batık olduğunu ileri sürerse bu hususta ilam getirmesi için kendisine münasip bir mühlet verilir." şeklindeki İİK.’nun 68/4 hükmünün uygulanacağı-
Menfi tespit davası sonuçlanıp kesinleşinceye kadar alacaklının takip dosyasında işlem yapma zorunluluğu bulunmadığından 6 aylık zamanaşımı süresinin, menfi tespite ilişkin kararın kesinleştiği tarihten itibaren yeniden işlemeye başlayacağı, bu durumda şikayet tarihinde 6 aylık zamanaşımı süresi dolmadığından mahkemece icranın geri bırakılması isteminin reddi yerine yazılı gerekçelerle kabulünün isabetsiz olduğu-
İcra takip işlemi kimin hakkında yapılmışsa onun hakkında sonuç doğuracağından hakkında hiçbir işlemde bulunulmayan diğer borçlu yönünden zamanaşımının gerçekleşmiş sayılacağı ve icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu tarafından açılan menfi tespit davasının, alacaklının alacağını def'i yoluyla ileri sürmesi şartıyla zamanaşımını keser ise de, dava tarihinden önce zamanaşımının gerçekleşmesi halinde bu durumu ortadan kaldırmayacağı-
6762 s. TTK.'nun 726. maddesini değiştiren 6273 s. Kanun'un 7. maddesinin yürürlüğe girdiği 03.02.2012 tarihinden önce ibraz süresi dolan çeklerde zamanaşımı süresinin altı ay, ibraz süresi bu tarihten sonra dolan çeklerde ise üç yıl olduğu- UYAP sistemi üzerinden tüm borçlular yönünden yapılan haciz talebinin zamanaşımını kestiği-
Borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonra borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürmesi halinde, 33/a maddesi hükmünün kıyasen uygulanacağı, davacı yüklenicinin İcra ve iflas Kanunu'nun 33/a-2 maddesinde gösterilen tespit davası ya da genel hükümlere göre eda davası açma konusunda seçimlik hakkı bulunduğu-