Menfi tespit davası zamanaşımını keseceğinden ve kararın kesinleşme tarihine kadar da zamanaşımı işlemeyeceğinden mahkemece, istemin reddi gerekirken olayda uygulama yeri olmayan TTK.’nun 726. maddesi gereğince muteriz borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Borçlu keşideci ve kefili takip etmekte olan alacaklı ciranta tarafından, ödeme emrinin tebliğinden sonra 3 yıllık zamanaşımı süresi dolmadan takip işlemleri yaptığı anlaşıldığından, icra mahkemesince İİK.nun 71 ve 170/b maddesi uyarınca “zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına” karar verilemeyeceği-
Süresi içinde bankaya ibraz edilmemiş olan çeke dayalı olarak alacaklının müracaat hakkını kaybetmiş olacağı, bu durumda bu belgenin 10 yıllık zamanaşımına tabi olacağı-
Alacaklının takip talebinde bulunduğu tarihten sonra borçlulara ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren zamanaşımının kesilerek altı aylık zamanaşımı süresinin yeniden işlemeye başlayacağı, bu tarihten sonra borçlu hakkında altı ay zamanaşımını kesen herhangi bir işlem yapılmaması ile takip konusu çekin zamanaşımına uğrayacağı-
Lehtar tarafından borçlu keşideci ve aval veren hakkında yapılmış olan bonoya dayalı takibin, son işlem tarihinden takibin yenilendiği tarihe kadar üç yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş olması halinde; icra mahkemesince İİK.71/son ve İİK.33/a maddesi uyarınca “icranın geri bırakılmasına” karar verilmesi gerekeceği-
“Takibin kesinleşmesinden sonraki devrede takip konusu kambiyo senedinin zamanaşımına uğradığına” dair itirazın süreye bağlı olmadan her zaman icra mahkemesine yapılabileceği-
Takip dayanağı senetteki imzanın borçlu tarafından inkar edilmesi halinde, hukuki ilişkinin varlığının alacaklı tarafından isbat edilmesi gerekeceği– İcra mahkemesince, İİK.170/b ve İİK.68/a-V uyarınca çıkarılacak meşruhatlı davetiyenin borçlu şirket temsilcilerine gönderilmesi gerekeceği-