Takip konusu çekin zamanaşımının “takip talebi”nde bulunulması ile kesilmiş olacağı, ancak takip dosyasında alacaklı tarafından altı ay zamanaşımını kesen herhangi bir takip işlemi yapılmamış olması halinde, çekin zamanaşımına uğramış olacağı-
Takip dayanağı senetteki imzanın borçlu tarafından inkar edilmesi halinde, hukuki ilişkinin varlığının alacaklı tarafından isbat edilmesi gerekeceği– İcra mahkemesince, İİK.170/b ve İİK.68/a-V uyarınca çıkarılacak meşruhatlı davetiyenin borçlu şirket temsilcilerine gönderilmesi gerekeceği-
“Takibin kesinleşmesinden sonraki devrede takip konusu kambiyo senedinin zamanaşımına uğradığına” dair itirazın süreye bağlı olmadan her zaman icra mahkemesine yapılabileceği-
İİK.’nun 170/b maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken İİK.’nun 71/II ve 33/a maddesi gereğince; takibin kesinleşmesinden sonraki devrede “icranın geri bırakılması” yerine “takibin iptaline” karar verilemeyeceği-
Hakkında takip kesinleşmiş olan borçluların, icra mahkemesine –her zaman-başvurarak “takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde, icra dosyasında, alacaklı tarafından zamanaşımını kesen her hangi bir işlem yapılmamış olduğunu” belirterek, ”icranın geri bırakılmasına karar verilmesini” isteyebilecekleri-
“Mirasçı konumunda borçlu …………’nın, murisin imzasını inkar etmekle kötüniyetli olduğu” ayrıca ispat edilmedikçe, icra mahkemesince borçlu aleyhine inkar tazminatına hükmedilemeyeceği-
Takibin kesinleşmesinden sonra, takip konusu çekin, son işlem tarihinden itibaren altı ay işlemsiz bırakılması halinde, icra mahkemesince “takibin talikine” değil “icranın geri bırakılmasına” karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun ibraz ettiği raporda “bel ağrısı rahatsızlığının, borçlunun icra dairesine gidip borca itiraz etmesini veya vekil atamasını engelleyici olduğu“ belirtilmemiş olduğundan, gecikmiş itiraz talebinin reddine karar verilmiş olması gerekeceği-