Mahkemece, alacaklının temyiz dilekçesi ekinde sunmuş olduğu toplam tutarda haricen tahsile ilişkin dilekçe araştırılması, böyle bir belgenin şikayet tarihinden önce verildiğinin tespiti halinde belirtilen ödemelerin icra müdürlüğünce fiili ödeme gününe göre dosya borcundan düşülmesi gerektiği dikkate alınarak borçluların şikayetinde hukuki yararları kalmayacağından istemin reddine karar verilmesi, aksi halde haricen tahsile ilişkin beyanın olmadığı tespit edilir ise alacaklının kabulünde olan itfa yönünden TBK'nun 100. maddesi de dikkate alınarak bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle ödemeler nispetinde şikayetin kısmen kabulü gerekeceği-
Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte yapılan imzaya itirazda, mahkemece; borçlunun mukayese imzalarının bulunduğu mevcut belgeler ile bilirkişi incelemesi yaptırılarak sunulan mukayese imzaların istiktaptan beklenen amaca ulaşmaya yarar olup olmadığı belirlenmeden, borçlunun tatbika medar imzalarının alınması gerektiğinden bahisle mazeretsiz gelmediği için İİK'nun 68/a-5 maddesi uyarınca imzaya itirazın geçici olarak kaldırılması yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Alacaklı durumundaki davalının itirazını def'i yolu ile ileri sürdüğü menfi tespit davasının zamanaşımını keseceği ve kararın kesinleşme tarihine kadar zamanaşımının işlemeyeceği-
Mirasçı borçluların, kötüniyetli olarak imza itirazında bulundukları saptanmadığı halde alacaklı yararına tazminata hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Takibin kesinleşmesi sonrası zamanaşımının oluştuğuna dair itirazın kabulü halinde, "icranın geri bırakılmasına" karar verileceği- Hacizlerin, icranın geri bırakılması kararı ile değil, bu kararın kesinleşmesi ile kalkacağı-
Çek hakkında zamanaşımı süresi ibraz süresinin bitmesi ile başlayacağından, çekin ibraz süresinin sona erdiği tarihte geçerli olan zamanaşımı süresinin nazara alınması gerektiği- 03.02.2012 tarihinden önce ibraz süresi dolan çeklerde 6 ay, ibraz süresi bu tarihten sonra dolan çeklerde ise 3 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı-
Takip tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 s. TTK. 690 ve 661/1 uyarınca, bonoyu düzenleyen keşideciye karşı başlatılacak takiplerde zamanaşımı süresi vadeden itibaren üç yıl, TTK. 661/2 uyarınca, hamilin cirantayı takip etmesi halinde ise zamanaşımı süresinin ise bir yıl olduğu- Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde lehtar konumunda olan muteriz borçlu hakkında 1 yıllık zamanaşımının gerçekleştiği anlaşıldığından mahkemece, icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekeceği (İİK. mad. 71; 33/a)-
Hamilin; cirantalarla keşideci ve diğer çek borçlularına karşı haiz olduğu müracaat haklarının, ibraz müddetinin bitiminden itibaren altı ay geçmekle müruruzamana uğrayacağı (6762 s. TTK. mad. 726)- Zamanaşımını kesen işlem, kimin hakkında yapılmışsa, ancak ona karşı hüküm ifade edeceği- Borçlular hakkında yapılan işlemler arasında 6 aylık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Ödeme emri tebliğ edilmese de alacaklının takibe devam iradesini ortaya koyması ve uyuşmazlığı sürdürmesi halinde borçlunun itiraz edebileceği-
Bonoda keşideci ve onun gibi sorumlu olan kefile (avaliste) karşı yapılacak takiplerde uygulanacak zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu, takip kesinleştikten sonra haciz işleminin yapıldığı ve daha sonra bir borçlu hakkında hiçbir talepte bulunulmamışken, diğer borçlu hakkında icra işlemlerine devam edildiği, icra takip işlemleri kimin hakkında yapılmışsa sadece onun hakkında sonuç doğuracağından, talep eden borçlu yönünden zamanaşımının gerçekleştiği ve bu borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verileceği-