Alacaklı taraf, borçlunun menfi tespit davası açtığını ve davanın borçlular tarafından açılan menfi tespit davası ile birleştirildiğini, mahkemece, birleşen davada karar verildiğini, kararın Yargıtay ilamı ile onandığını ileri sürdüğünden, bu davada; davalı alacaklı tarafından istemin reddinin talep edilmiş olması halinde, bu davanın zamanaşımını keseceğinin kabulü gerektiği- Mahkemece, anılan menfi tespit davasına ilişkin dosya celp edilip incelenerek sonucuna göre icranın geri bırakılması istemiyle ilgili karar verilmesi gerektiği-
Alacaklının iki adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe başladığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunun ise, takibe konu bir senedin zamanaşımına uğradığından bu senede dayalı takip yapılamayacağına ilişkin olduğu ve sözkonusu senet yönünden takibin iptalini talep ettiği, ancak, talep aşılarak HMK.nun 26.maddesine aykırı şekilde her iki bono yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesinin hatalı olduğu-
Mahkemece, HMK'nun 266.maddesi gereğince dayanak senetteki rakamla gösterilen kısmı ile bedel yazan kısmında tahrifat yapılıp yapılmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, alacaklının temyiz dilekçesi ekinde sunmuş olduğu toplam tutarda haricen tahsile ilişkin dilekçe araştırılması, böyle bir belgenin şikayet tarihinden önce verildiğinin tespiti halinde belirtilen ödemelerin icra müdürlüğünce fiili ödeme gününe göre dosya borcundan düşülmesi gerektiği dikkate alınarak borçluların şikayetinde hukuki yararları kalmayacağından istemin reddine karar verilmesi, aksi halde haricen tahsile ilişkin beyanın olmadığı tespit edilir ise alacaklının kabulünde olan itfa yönünden TBK'nun 100. maddesi de dikkate alınarak bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle ödemeler nispetinde şikayetin kısmen kabulü gerekeceği-
Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte yapılan imzaya itirazda, mahkemece; borçlunun mukayese imzalarının bulunduğu mevcut belgeler ile bilirkişi incelemesi yaptırılarak sunulan mukayese imzaların istiktaptan beklenen amaca ulaşmaya yarar olup olmadığı belirlenmeden, borçlunun tatbika medar imzalarının alınması gerektiğinden bahisle mazeretsiz gelmediği için İİK'nun 68/a-5 maddesi uyarınca imzaya itirazın geçici olarak kaldırılması yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Mirasçı borçluların, kötüniyetli olarak imza itirazında bulundukları saptanmadığı halde alacaklı yararına tazminata hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Alacaklı durumundaki davalının itirazını def'i yolu ile ileri sürdüğü menfi tespit davasının zamanaşımını keseceği ve kararın kesinleşme tarihine kadar zamanaşımının işlemeyeceği-
Takibin kesinleşmesi sonrası zamanaşımının oluştuğuna dair itirazın kabulü halinde, "icranın geri bırakılmasına" karar verileceği- Hacizlerin, icranın geri bırakılması kararı ile değil, bu kararın kesinleşmesi ile kalkacağı-
Çek hakkında zamanaşımı süresi ibraz süresinin bitmesi ile başlayacağından, çekin ibraz süresinin sona erdiği tarihte geçerli olan zamanaşımı süresinin nazara alınması gerektiği- 03.02.2012 tarihinden önce ibraz süresi dolan çeklerde 6 ay, ibraz süresi bu tarihten sonra dolan çeklerde ise 3 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı-