Usulünce dayanılmayan vakıanın karşı tarafa kusur olarak yüklenemeyeceği- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alınarak (TMK. mad.4 ) hakkaniyet ilkesine uygun bir tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Erkeğin boşanmayı gerektiren kusurlu bir davranışı ispatlanamadığından kadın tarafından açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği- Kusuru olmayan davalı erkek aleyhine maddi ve manevi tazminata hükmedilemeyeceği-
Süresinden sonra sunulan cevap dilekçesinin, ıslah ile, süresinde sunulan cevap dilekçesi haline getirilemeyeceği- Davalının süresinde dayanmadığı vakıalar hükme esas alınamayacağı ve davacıya kusur olarak yüklenemeyeceği- Davalı erkeğin, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tamamen kusurlu olduğu anlaşılmasına karşın, davacı kadının, davalı erkeğe nazaran daha ağır kusurlu olduğunun kabulünün hatalı olduğu- Davalı erkek tam kusurlu olup, tam kusurlu davalı yararına manevi tazminata hükmedilemeyeceği-
2. HD. 26.06.2018 T. E: 2016/20855, K: 8111-
Boşanma davasının reddine karar verildiğine göre, kendisini davada vekille temsil ettiren davalı yararına bu davanın reddi sebebiyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği-
"Eşiyle barıştıkları için verilen boşanma kararını temyiz ettiğini" beyan eden davacının bu beyanının davadan feragat niteliğinde olduğu-
2. HD. 25.06.2018 T. E: 3858, K: 8066-
2. HD. 21.06.2018 T. E: 2016/20158, K: 7864-
2. HD. 21.06.2018 T. E: 2016/20181, K: 7858-
İlk derece mahkemesi kararı temyiz edilip Yargıtay'ca bozulup ortadan kaldırılmadıkça, hukuki varlığını devam ettireceğinden ilk derece mahkemesinin dosyayı tekrar ele alamayacağı- Kişinin ölümü nedeniyle dava konusuz kalacağından davadan feragatin hukuki sonucunun mümkün olmayacağı-