Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekeceği-
Boşanma davalarında dilekçelerin karşılıklı verilmesi tamamlanmadan ön inceleme yapılamayacağı-
Birden fazla tanık aynı duruşmaya çağrılmış ise, hakimin oturumu açtıktan sonra, tanıkları sırayla duruşma salonuna alıp, her birini ayrı ayrı dinlemesi, aynı olaya ilişkin tanık beyanları arasında çelişki ortaya çıkması halinde tanıkları yüzleştirmesi gerekeceği-
Boşanma davalarında ön inceleme aşaması tamamlanana kadar usulüne uygun şekilde dayanılmayan vakıaların boşanma sebebi olarak kabul edilemeyeceği-
Davacının barışma girişiminin sonuçsuz kaldığı anlaşılmakta olup, mahkemece davacının gösterdiği tanığın dinlenmesi, davalıya ise delillerini sunması için süre verilmesi, gösterdiği takdirde delillerin toplanması ve değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Davacı, davadan feragat ettiğini bildirdiğinden ve feragatten feragatin mümkün bulunmadığı hususu da gözetilerek bir karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar feragatten sonra bir araya gelmiş olup, davacı-davalı kadında feragatten sonra olan vakıalara dayanak bu davayı açtığından, derdestlik koşulları oluşmadığı-
Ceza davası kararlarının kesinleşmesinin bekletici sorun ( HMK. md. 165/2) yapılıp; tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekeceği-
Tarafların dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları, "belge" niteliğindeki delillerini sunmaları veya başka yerden getirilecek belge, veya bilgi ile ilgili gerekli açıklamaları yapmaları hususunda ihtarda bulunarak ön inceleme duruşmasında iki haftalık kesin süre verilmesi gerekeceği-
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (m.118-395) kaynaklanan bütün davaların, aile mahkemeleri kurulan yerlerde bu mahkemelerce bakılacağını; aynı Yasanın 2. maddesi de, aile mahkemesi kurulmayan yerlerde bu kanun kapsamına giren dava ve işlerin asliye hukuk (aile) mahkemelerinde bakılacağı-