Tarafların anlaşmalı boşanma davasının 06.03.2014 tarihli ön inceleme duruşmasında tarafların anlaşma sağlayamamaları üzerine taraflara delillerim sunmaları için süre verilmiş, ancak dilekçeler aşaması tam gerçekleştirilmeden ve tarafların anlaşıp anlaşamadıkları konuların tespiti için yeniden ön inceleme duruşması yapılmadan tahkikata geçilerek hüküm kurulduğundan, açıklanan hususlar usul ve yasaya aykırı olup hükmün bu yönden bozulmasına karar verilmesi gerekeceği-
Ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olduğu, akrabalık veya diğer bir yakınlığın başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamayacağı - Davalı-davacı kadının eşini aşağıladığı, eşini sevmediğini, zorla evlendiğini söylediği anlaşıldığından davacı-davalı erkeğin de dava açmakta haklı olduğu-
Tarafların her türlü ikrarı hakimi bağlamayacağı gibi, boşanma ve ayrılık davasının dayandığı olguların varlığına vicdanen kanaat getirmedikçe bunlar ispatlanmış sayılmayacağından, erkek mahkeme huzurundan ayrılmadan önce eşini aldattığını beyan etmiş olsa bile, kadın erkeğin bu beyanı üzerine tanıklarını dinletmekten vazgeçtiği için evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ispat edememiş olacağından boşanmaya karar verilemeyeceği-
Davacı erkeğin kademeli isteklerinden boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği, toplanan deliller birlikte değerlendirilerek davacı erkeğin açtığı boşanma davası ve davalı kadın tarafından açılan birleşen boşanma davası hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği- Davacı erkek tarafından açılan boşanma davası hakkında hüküm kurulmamış olmasının açıkça kanuna aykırılık teşkil ettiği-
Davacı kadının, ziynet alacağının, gösterdiği delillerle kanıtlanamadığı, ancak, dava dilekçesinde ve delil listesinde "yemin" deliline dayandığı halde, kadına yemin teklif etme hakkı hatırlatılmadığı, bu nedenle, mahkemece ziynet alacağı istemiyle ilgili olarak davacı kadına diğer tarafa yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılarak, kabul edildiği takdirde usulünce yemine ilişkin yargılama işlemlerinin yerine getirilmesi ve gerçekleşecek sonuca bir karar verilmesi gerekeceği –
Mirasçılık belgesine göre, davalı-karşı davacının öldüğü anlaşıldığından, erkek eşin açtığı boşanma davasının konusuz kaldığı –
Davalı-karşı davacı kadının da eşine hakaret edip aşağıladığı ve az da olsa kusurlu olduğu anlaşıldığından, davacı-karşı davalının da boşanma talebinin kabulü gerekeceği, ancak; davacı-karşı davalı erkek, kadının davasının kabulü ve boşanma hükmünü temyizin kapsamı dışında bırakmış ve boşanma hükmü usulen kesinleştiğinden, erkeğin boşanma talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığı ve davadaki haklılık durumuna göre yargılama giderleri ile vekalet ücretine ilişkin karar verilmesi gerekeceği –
Dava dilekçesinde ve yargılamanın hiçbir aşamasında kadının, davalı-davacı erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediği" vakıasına dayanmadığı halde, mahkemece bu şekildeki tanık beyanı esas alınarak davalı-davacı erkeğin kusurlu olduğunun kabul edilmemesi gerekeceği –
Boşanmaya neden olan olaylarda kusurun ağırlığı davacı-karşı davalı erkekte olsa da, davalı-karşı davacı kadının az da olsa kusuru bulunduğundan, davacı-karşı davalı erkeğin davasının da kabulü ile boşanmaya karar verilmesi gerekeceği - Ancak, davacı-karşı davalı erkek, kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile verilen boşanma hükmünü temyizin kapsamı dışında bırakmış ve boşanma hükmü usulen kesinleştiğinden, erkeğin boşanma davasındaki boşanma talebinin konusu kalmadığı, bu nedenle hüküm tesisi ve davadaki haklılık durumuna göre, yargılama giderleri ile vekalet ücretiyle ilgili olarak hüküm kurulması gerekeceği –
Ziynet eşyaları kadının kişisel malı olup, erkek eşe iade etmemek kaydıyla hibe edilmedikçe erkek tarafından kadına iade edilmesi gerekeceği, tanık ifadelerinden de davacı kadının ayrılırken ziynet eşyalarını yanında götürmediği anlaşıldığından, ziynet eşyası talebinin kabulü gerekeceği - Çeyiz eşyalarına ilişkin davanın konusuz kalması, davacı yararına vekalet ücreti takdir edilmesine engel olmayacağı –