Velayet konusunda eşler arasında anlaşma olmadığı ve mahkemece getirilen öneri kabul edilmediğinden, Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca tarafların anlaşmalı boşanmalarına karar verilemeyeceği-
Dava dilekçesi ve duruşma günlerinin tebliğine ilişkin mazbatada muhatabın adreste bulunmama sebebi tevsik edilmediği için yapılan tebligatın geçersiz olduğu-
Davalı erkek eş tanıklarının dinlenmesinden açıkça vazgeçmediği halde tanıkların dinlenmesinden vazgeçilmesine şeklinde karar verilip, tanık için yazılan talimat cevabı beklenilmeden, davalı erkek eşin tamamen kusurlu olduğu değerlendirilerek davacı kadın eşin davasının kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davalı-davacının tazminat talepleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin isabetsiz olduğu- Davacının ön inceleme duruşmasından sonra manevi tazminat talebinde bulunduğu, davalı-davacının ise bu talebe açık bir muvafakati olmadığı gibi, usulünce yapılmış bir ıslah işlemi de bulunmadığından, davacı-davalının manevi tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığı-
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (m.118-395) kaynaklanan bütün davaların, aile mahkemeleri kurulan yerlerde bu mahkemelerce bakılacağı; aile mahkemesi kurulmayan yerlerde bu kanun kapsamına giren dava ve işlerin asliye hukuk mahkemelerinde aile mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekeceği-
Tahkikat duruşma günü davalı kocaya 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 147. maddesinde gösterilen şekilde bildirilmeksizin, yokluğunda yargılamaya devam edilerek karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Taraflar arasında Türkiye’de görülen ve sulh anlaşması ile sonuçlanarak kesinleşen mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davası ve boşanma davası sonrası açılan dava neticesinde İsviçre’de verilen boşanma kararının tamamlanması, değiştirmeli konulu kararının tenfizi isteğine ilişkin davanın aile mahkemesinde görülmesi gerekeceği-
Davalının temyiz harç ve giderlerini karşılayabilecek ekonomik imkanlara sahip olduğunun anlaşıldığı, davalının adli yardım talebinin reddine karar verileceği-
Görülmekte olan bir boşanma davasında ikinci tanık listesi verilemeyeceği-
Boşanma davalarında gerekçesiz şekilde hüküm kurulamayacağı-