Davacı dava dilekçesinde herhangi bir delile dayanmadığından, dayanılmayan delilin bildirilmesi için ön inceleme aşamasında verilen süre sonuç doğurmayacağı ve davacının süresinde bildirmediği tanıklarının beyanları kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağı-
Davalının süresinde olmayan cevap dilekçesinde yer alan yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat talepleri hakkında mahkemece verilen karar verilmesine yer olmadığına dair kararın isabetli olduğu-
Ön inceleme aşamasında, ancak karşı tarafın açık muvakfakati (veya ön inceleme duruşmasına taraflardan birisinin mazeretsiz gelmemesi) durumunda iddia veya savunmaların genişletilmesi yahut değiştirilmesinin kabul edildiği- Dava dilekçesinin, davacı-karşı davalı kadına tebliğ edilmesinden sonra süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesinde tanık delillerine dayanmadığı anlaşıldığından, mahkeme davacı-karşı davalı kadın tarafından usulüne uygun şekilde süresinde ileri sürülmeyen delilleri ve tanık beyanları esas alınarak davalı-karşı davacı erkeğe kusur yüklenmesinin isabetsiz olduğu-
Davacı kadın dava dilekçesinde boşanma sebebi olarak ileri sürdüğü vakıaları bildirdikten sonra bu vakıaları hangi delille ispatlayacağını belirtmemiş ve dava dilekçesinde tanık deliline dayanmamış olduğu anlaşıldığından, dayanılmayan delilin bildirilmesi için ön inceleme aşamasında verilen sürenin sonuç doğurmayacağı; davacının süresinde bildirmediği tanıklarının beyanları kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağı-
Zina (TMK m. 161) hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasında, bu konuda yapılmış bir ıslah da bulunmadan  evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Terk ihtarı çekmekle eşinin ihtar istek tarihinden önceki kusurlu davranışlarını affetmiş olan eşin bu olaylara TMK. mad. 166/1-2 uyarınca boşanma sebebi olarak dayanamayacağı-
Dava dilekçesinde, TMK. mad. 166 uyarınca boşanma talep edildikten sonra, ıslah ile öncelikle zina (TMK m.161) ve onur kırıcı davranış (TMK m.162) sebebi ile boşanmaya karar verilmesi talep edildiğinden, mahkemece, zinaya dayalı talebinin delil durumu gözetildiğinde yeterli görülmediği gerekçesiyle reddine karar verildiği belirtilmişse, de onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma talebinin reddine ilişkin hiçbir gerekçe oluşturulmamış olduğundan, hükmün usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mahkeme gerekçesinde "bu davranışın davayı uzatmaya matuf bir davranış olarak değerlendirildiği ve bu nedenle ara karar kurulmadığı" belirtilmiş ise de HMK’da düzenlenen usul kuralları gözetilerek ve hukuki dinlenilme hakkının gereği olarak davalı tanıkları dinlenmeden boşanmaya dair hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Süresinde cevap dilekçesi vermeyerek delillerini bildirmeyen davalı tarafın sonraki iddia ve savunmaları dikkate alınarak davacı kadına kusur yüklenmesinin isabetsiz olduğu- Boşanmaya sebep olan olaylarda, davacı kadına evlilik birliği içerisinde şiddet uygulayan ve baba evine gönderen davalı erkeğin tam kusurlu olduğu ve davacı kadın yararına maddi- manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Davacının, tahkikat aşamasında iddiasını genişleterek TMK. mad. 174/1-2 uyarınca maddi ve manevi tazminat talebinde bulunması ve davalının bu talebe açık rızasının bulunmaması ve bu konuda usulünce yapılmış bir ıslah işlemi de bulunmaması halinde, mahkemece hakkında olumlu ya da olumsuz karar verilebilecek nitelikte bir tazminat talebi mevcut bulunmadığından, talepten fazlasına hükmedilemeyeceği (HMK. mad. 26)  ve davacının tazminat talepleri hakkında “usulüne uygun ileri sürülmediğinden karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmesi gerektiği-