Dava dışı mirasçıların da davaya dahil edilmeleri, gösterdikleri takdirde delillerinin toplanılması ve davacıların delilleri ile birlikte değerlendirilmesi; mirasbırakana ait veraset ilamının iptaline ilişkin verilen kararın kesinleşmesinin de bekletici sorun (HMK. md.165/1) yapılması gerekeceği-
Hata ve hile iddiasına dayanarak açılan davalarda, hata veya hileye maruz kalanın ıttıla tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde davasını açması gerekeceği, bu sürenin hak düşürücü süre olup, bu sürenin kamu düzeni ile ilgili olduğu ve davanın her aşamasında tarafların ileri sürmesine gerek kalmadan, resen gözetilmesi gerekeceği-
Mahkemece çekişmeli taşınmazın intikaline ilişkin evrak ve bilgilerin toplandığı, keşif yapıldığı ve bilirkişiden rapor alınarak sonuca gidildiği, ne var ki delil listesinde tanık ve yemin deliline dayanıldığı halde bu delillerin kullanılmasına imkan sağlanmadığı ve davalının iyiniyetli olup olmadığı hususunda hüküm kurmaya yeterli bir araştırma ve inceleme yapılmadığı-
Dava konusu taşınmazda bulunan bağımsız bölüm yönünden hükme yeterli bir araştırma yapılmadığı, davacının bu bağımsız bölüm yönünden hile hukuksal nedenine dayandığı halde inanç sözleşmesi şeklinde değerlendirme yapılarak sonuca gidildiği; davacıya yemin delilini kullanması için olanak tanınacağı, bağımsız bölüme ilişkin davada hile iddiasının araştırılarak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı ve her iki davalı yönünden dava sebebinin farklı olduğu; bu nedenle her iki davalı yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine takdir edileceği-
Hilenin her türlü delille ispat edilebileceği gibi, iptal hakkının kullanılmasının hiç bir şekle bağlı olmadığı, ayrıca hilenin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklamasının, defi yahut dava yoluyla da kullanılabileceği-
Davacının tek taraflı irade beyanı ile davasından feragat ettiği, davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmesi gerekeceği-
Ara kararı ile taşınmazın sahte kimlikle tapuya devrinden önce davacıya ait olduğunun tespiti hususunda dava açmak üzere yetki verilmiş ise de, aynı mahkemede davacının göstereceği deliller toplanarak yolsuz tescil iddiasına dayalı olarak sonucuna göre karar verilmesinin mümkün olduğu-
Çekişme konusu tüm taşınmazlar resmi senette taksim suretiyle paylaştırılmış ise de taraflar arasında resmi senet dışında taksimi gösterir bir sözleşme bulunmadığı, bu durumda resmi akit ile vekil tarafından yapılan taksim sözleşmesinin vekalet görevinin kötüye kullanılması kapsamında kalıp kalmadığının araştırılması gerekeceği-
Sözleşmenin yapıldığı tarihte davalının bakım alacaklısı ile aynı köyde oturduğu, 2 yıl kadar davacı ile ilgilenerek bakım borcunu yerine getirdiği, ancak bu sürenin sonunda köyden taşındığı; bakım borçlusu olan davalı taşınmasına rağmen bakım alacaklısını yanına almadığı gibi, yanında götürmemesini haklı kılacak bir sebep de ileri sürmediği, bu nedenle akitle kurulan ilişkinin sürdürülmesinin olanaksız hale geldiği-