Bonoyu tahsil cirosu ile devralan alacaklının 'vekil hamil' durumunda olup senet, üzerinde mülkiyet hakkı olmadığı için kendi cirantasını, takip edemeyeceği, ancak önceki cirantalar ile keşideci ve avalistleri takip edebileceği; 'bedeli teminattır' kaydını taşıyan ciroda hamilin, poliçeden doğan bütün hakları kullanabileceği, ancak kendisi tarafından yapılan cironun 'tahsil cirosu' hükmünde olduğu-
İİK’nun 19/III gereğince; bir müddetin sonuncu gününün resmi tatil gününe rastlaması halinde, müddetin tatili takip eden günde biteceği-
Tanzim yeri bulunmayan senet, bono vasfında olmayacağından, on yıllık zamanaşımı süresinde ilamsız takibe konu edilebileceği-
Ödeme emrinde borçlunun doğru olarak gösterildiği, müteakip işlemlerin sehven şikayetçiye yönlendirildiği değerlendirildiğinde mahkemece sadece bu kişi hakkında yapılan işlemlerin iptaline karar verilmesi gerekeceği; ödeme emrinin iptalinin isabetsiz olduğu-
Zamanaşımına uğramış kambiyo senetlerine dayalı olarak yapılan takiplerde borçluya 'örnek 10 ödeme emri' değil 'örnek 7 ödeme emri' gönderilmesi gerekeceği, 'takip konusu senedin zamanaşımına uğraması nedeniyle kambiyo senedi niteliği kaybettiği'nin kabül edilemeyeceği-
Hamilin cirantayı takip etmesi halinde zamanaşımı süresinin 1 yıl, keşideciyi takip etmesi halinde 3 yıl olacağı-
Her dava (ve takibin) açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirileceği, takibe başlandıktan sonra sunulan ve takip tarihinden sonraki tarihli ihtiyati haciz kararının başlangıçta mevcut yetkisizliği, geriye dönük olarak ortadan kaldırmayacağı-
Takip dayanağı senedin onaylı örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmemiş olması halinde borçlunun İİK.'nun 16. maddesi uyarınca 7 günlük süre içinde icra mahkemesine başvurarak 'ödeme emrinin iptalini' isteyebileceği-
Çeke dayalı takiplerin, 'borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel icra dairesinde', 'muhatap bankanın bulunduğu yer, ödeme yeri sayıldığından, buradaki icra dairesinde' ve 'çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde' yapılabileceği- Borçlu birden fazla ise bunlardan birinin ikametgahında takip yapılabilir ve bu durumda diğer borçlular yetki itirazında bulunamayacakları, ancak bu hükmün yalnız borçlulardan birinin ikametgahındaki (onun için genel yetkili) icra dairesinde takip yapılması halinde uygulanabileceği, borçlulardan biri için özel yetkili bir icra dairesinde takip yapılması halinde uygulanmayacağı- Borçlunun itirazında, yetkili icra dairesi olarak birden fazla icra dairesini göstermesi ve bunlardan biri için tercihini belirtmediğine göre, mahkemece öncelikle duruşma açılıp, taraf teşkili sağlandıktan sonra, borçlunun bir tercih yapmaması ve bu durumda seçim hakkının alacaklı tarafa geçmiş olması nedeniyle, alacaklının hangi icra dairesini tercih ettiği konusunda beyanı alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun “tahrifat iddiası”na dayalı itirazının “borca itiraz” niteliğinde olduğu ve bu itirazın beş günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması gerektiği-