Borçlu, takip dayanağı çeki lehtar cirosu ile imzalayan adi ortaklığın diğer ortağının tek başına temsil yetkisinin olmadığını ve bu nedenle takip konusu çeklerden dolayı şahsi sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürmüş olup, borca itiraz niteliğinde olan bu iddianın kabul edilmesi halinde, takibin "iptali"ne değil, "durdurulması"na karar verilmesi gerekeceği-
Takip talebi ekinde herhangi bir muacceliyet sözleşmesi sunulmamış olduğu-
Mahkemece, açıkça usulsüz tebliğ şikayeti olmayan borçlunun borca itirazının yasal beş günlük süreden sonra yapıldığı nazara alınarak süre aşımından reddine karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun, borcu olmadığını veya borcun ifa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekeceği-
Şikayetçi takibinin şikayet olunanın haczine iştirak koşullarını taşımadığı ( İİK. mad. 100 koşulları), bu nedenle İİK. mad.107 'den yararlanamayacağı-
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, borca itirazın yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması gerekeceği-
Borçlunun başvurusu borca itiraz niteliğinde olup, borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını, sebepleri ile birlikte 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekeceği-
Borçlu hakkında çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, davanın tarafları ile takip borçlusu farklı kişiler olduğu anlaşıldığından tedbir kararının takip dosyasındaki borçlu yönünden hüküm ifade etmeyeceği-
Mahkemece, borçluların yetki itirazının kabulü ile talep halinde icra dosyasının muteriz borçlular yönünden tefrik edilerek yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, yetki itirazının kabulü ile birlikte borçlulara çıkarılan ödeme emirlerinin iptaline yönelik hüküm tesisinin doğru olmadığı-
Tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yetki sözleşmesi yapılması halinde, icra takibinin sadece yetki sözleşmesi ile belirlenen yerde açılabileceği- Tacir olmayan borçlu hakkında yetki sözleşmesi uygulanamayacağından; bonoya dayalı takibin, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK. 6. md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde (6102 s. TTK'nun 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, ödeme yeri olarak tanzim yeri kabul edilir) (HMK. 10. md.) ve ayrıca İİK'nun 50/1. maddesi uyarınca bononun tanzim edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabileceği-