Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlunun ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği tarihten beş gün sonra yapılan yetki itirazının süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
Alacaklının talep ettiği % 24 faiz oranının, takip tarihinde geçerli olan reeskont faiz oranına denk gelmediği; borçlu icra mahkemesinde süresi içinde takip talebinde yazılı işleyecek faiz oranına itiraz etmediğinden, takip talebinde yazılı olup kesinleşen %24 sabit faiz oranı üzerinden takipten itibaren işleyecek faiz oranının hesabı gerektiği-
Usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya itirazının ise yasal 5 günlük süreden sonra yapıldığı anlaşıldığından, öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin değerlendirilerek, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinin tesbiti halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve düzeltilen tebliğ tarihine göre imzaya itirazı süresinde ise itirazın esası yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Tarafların hak ve yükümlülüklerini gösteren kısa karar ile daha sonra yazılan gerekçeli kararın birbirine uygun olmasının zorunlu olduğu, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı-
Adli Tıp Kurumu'ndan alınan raporda, imzanın borçlu eli ürünü olup olmadığı hususunda net bir görüş bildirilmediği, mahkemece Adli Tıp Kurumu'ndan alınan rapor hükme esas alınarak itirazın kabulüne karar verilmiş ise de, söz konusu raporun anılan kurumdan alınmış ve heyetçe düzenlenmiş olmasının yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre ona üstünlük sağlamayacağından kesin kanaat bildirmeyen mevcut rapora göre sonuca gidilemeyeceği-
Mahkemece, HMK.nun 26. maddesi gereğince taleple bağlı kalınarak takibe konu çeklere ilişkin icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde takibin tümden geri bırakılması yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
HMK. hükümlerinin tamamlanmış işleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağı- Takip tarihi itibariyle yürürlükte olan HMK. mad. 17 gereğince, tacir olmayan taraflar arasındaki yetki kaydının geçersiz olduğu-
Borçlu imza itirazı ile çelişecek bir itiraz da ileri sürülemez ise de; itiraz dilekçesinde süresi içinde borca da itiraz edilmiş olduğu ve teminat iddiasının da borca itiraz niteliğinde olduğu gözetilerek, alacaklının senedin teminaten verildiğine ilişkin kabulü karşısında iddianın genişletilmesinin söz konusu olmadığı, teminat iddiasının sürede olmadığından da bahsedilemeyeceği, mahkemece, İİK'nun 169/a-5. maddesi gereğince teminat senedi iddiasının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekeceği-
Borçluya ödeme emri tebliğ edilmemiş olsa bile alacaklının takibi ve uyuşmazlığı sürdürme iradesinin bulunması halinde itiraz hakkının bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği- Borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığından Tebligat Kanunu’nun 32.maddesinin uygulanma imkanının bulunmadığı-
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte, borçluların, borca yönelik itirazlarını İİK'nun 168/5. maddesinde öngörülen yasal 5 günlük süre içinde icra mahkemesine yapmalarının gerekeceği-