Faiz oranı konusunda alacaklı ile borçlu arasında yapılmış olan “bono dışındaki sözleşmelerde” öngörülen ve “bono nedeniyle” alınacak faizi belirleyen “akdi faiz” ile ilgili anlaşmanın tarafları bağlayacağı, 3095 sayılı Kanun’un 2. maddesine göre de “sözleşme ile yasal faizin aksinin kararlaştırılabileceği”, sözleşmede öngörülen faiz oranının uygulanabilmesi için ise, takip dayanağı bonoya açıkça atıf yapılmış olması diğer bir deyişle “bono bedeli hakkında sözleşmede kararlaştırılan faizin uygulanacağı”nın, bononun vade ve tanzim tarihleri ile miktarının belirtilmek suretiyle açıklanmış olmasının gerekeceği-
Borçlunun mahkemece incelenen imzaya itirazının yanında borca ve faize itirazlarının da bulunmasına rağmen, mahkemece anılan talepler incelenip bu konuda 6100 sayılı HMK'nun 297.maddesinde belirtilen ilkelere göre olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilemeyeceği-
İmzaya itiraza İlişkin mahkemece yaptırılan inceleme sonucunda bilirkişi raporları arasında çelişki olması durumunda, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeniden ve ehil bilirkişilerden oluşacak bir kuruldan mütalaa alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Ödeme emrine, alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, takip talebine yazılması lazım gelen kayıtların yazılacağı belirtilmiş olup aksi durumda, şikayet üzerine, icra mahkemesince, ödeme emrinin iptali gerekeceği-
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte 10 günlük ödeme süresi geçmeden haciz yapılamayacağı- Yetkisizlik kararının, yetkisiz icra dairesince borçluya tebliğ edilen ödeme emrinin iptali ve buna bağlı olarak da yetkisiz icra dairesince konulan hacizlerin hükümsüz kaldığı sonucunu doğuracağı-
Takibe konu çek hakkında, bir başka icra takip dosyasında takibe devam edilirken, keşideci şirket adına imza attığı iddia olunan M.O.’ın keşideci şirketi temsile yetkili olmadığından bahisle keşideci sıfatıyla borçlu olduğundan dolayı, diğer takip dosyasından alınan, çek sureti sunularak M.O.’a örnek 10 ödeme emri tebliğ edilmesi talebi İİK.nun 168 maddesine uygun olup, icra müdürlüğünce M.O. aleyhine örnek 10 ödeme emri tanzim edilmesi gerektiğinden bahisle şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
İmzaya itirazın ödeme emrinin tebliğ edilmesinden itibaren beş gün içerisinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine sunulması gerekeceği- Unvan ve nevini değiştirmiş olan şirketin bu haliyle takibe itiraz etmesinde usul ve Yasaya uymayan bir yön bulunmadığı-
Borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliğ edildiği ve ödemenin yapıldığı tarih dikkate alındığında, belirtilen ödeme tarihi itibarı ile İİK. mad. 168/2'de öngörülen on günlük süre geçmediğinden, ihtiyati hacizlerin icrai hacze dönüşmemiş olacağı ve ödeme emrinin tebliğinden sonra ve fakat takibin ve ihtiyati hacizlerin kesin hacze dönüşmediği dönemde, haciz safhasına geçildiği kabul edilemeyeceğine göre; yapılan ödemeler sebebi ile % 4,55 oranında tahsil harcı alınması gerektiği-
Sıra cetveline itiraz eden alacaklının icra takibinin ve buna bağlı olarak geçerli bir haciz işleminin bulunması gerektiği- İİK. mad. 168 uyarınca kambiyo senetlerine özgü takip şeklinde 10 günlük ödeme süresi geçmeden kesin haciz konulamayacağından, henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczinin 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, İİK'nın 264. maddesi uyarınca 10 günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşeceği ve sıra cetveli açısından kesin haczin hüküm ve sonuçlarını doğuracağı- Paylaşıma konu hak ediş bedelinin icra dosyasına girdiği tarih itibariyle ihtiyati haczin kesin hacze dönüşüp dönüşmediğinin araştırılması, hak ediş bedelinin dosyaya girdiği tarih itibariyle ihtiyati haczi kesin hacze dönüşmemiş ise sıra cetveline itirazda bulunmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle, sıra cetveline itiraz davasının HMK. mad. 114/1-h ve 115/2 uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği- Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün, davalı alacaklıda olduğu- Her zaman düzenlenmesi mümkün olan çek ve bononun, alacağın varlığını ispatlamaya tek başına yeterli olmadığı- Alacağın gerçek olup olmadığının tartışılması, davalı ile borçlu arasındaki hukuki ilişkinin ve davalının alacağının doğum tarihinin değerlendirilmesi gerektiği- Davalı alacağının daha önce doğmuş olup, sonraki tarihte doğan davacı alacağı bakımından muvazaa yaratılamayacağı-
İİK. mad. 168/5 gereğince borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik itirazını yasal beş günlük itiraz süresi içerisinde icra mahkemesine yapması gerektiği-