TTK.'nun 750. maddesinde zamanaşımını keseceği belirtilen "dava açılması"ndan anlaşılması gerekenin "alacaklı tarafından açılan alacak davası" olup, borçlu tarafından açılacak davada, alacaklı durumundaki davalının itirazının def'i yoluyla ileri sürmesi halinde, borçlu tarafından alacaklı aleyhine açılan menfi tespit davasının da, zamanaşımını keseceği - Sahte bono düzenlemek suçundan dolayı alacaklı aleyhine açılan ceza davasının TTK.nun 750. maddesinde öngörülen davalardan olmadığı için zamanaşımını kesmeyeceği-
Takip tarihinden sonraki dönemde değişen oranlarda faiz uygulanabilmesi için, talep edilen faiz oranının takip tarihi itibariyle ticari veya yasal faiz oranına denk olması gerekeceği, böyle bir durumda alacaklının ticari ya da yasal faiz istediği kabul edileceğinden faizin anılan faiz türlerine göre değişen oranlarda hesaplanması gerekeceği, bu hususun borçlu tarafından her zaman ileri sürülebileceği-
Borçlunun, borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması gerekeceği-
İcra takip dosyasının incelenmesinde; takip talebi ve ödeme emrinde, borçlunun S. İnş. San. ..... Ltd. Şti. olarak doğru gösterildiği, ancak borçlu şirket yerine isim benzerliği olan şikayetçi şirkete ödeme emri tebliğ edildiği anlaşıldığından, bu durumda, mahkemece ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Çeke dayalı takiplerde yetki itirazının ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekeceği-
Sözleşmede öngörülen faiz oranının uygulanabilmesi için ise takip dayanağı bonoya açık atıf yapılmış olması, bir diğer ifade ile bono bedeli hakkında sözleşmede kararlaştırılan faizin uygulanacağının, bononun vade ve tanzim tarihleri ile miktarı belirtilmek suretiyle açıklanmasının gerektiği-
Borçlu adına gönderilen ödeme emri tebligatı, borçlunun takip konusu bonoda yazılı adresinden başka bir adrese ve iade gelen bir tebligat olmaksızın doğrudan adrese dayalı nüfus kayıt sisteminde bulunan adresine tebliğ edildiğinden 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. ve 21/2. maddelerine aykırı olup usulsüz olduğu, ancak bu husus borçlu tarafından temyiz konusu edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış ise de; mahkemece borçluya 21.6.2013 tarihinde yapılan ödeme emri tebliğ işlemi usulüne uygun kabul edildiğine göre; 21.01.2014'te icra mahkemesine yapılan imza itirazının da İİK'nun 168/4. maddesi gereğince süreden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun çeke dayalı olarak yapılan takipte, ödeme emrinde "asıl alacak miktarında maddi hata yapıldığı"na ilişkin şikayetinin -İİK. mad. 167/2 ve 168/1-1 uyarınca- İİK. mad 58'e aykırılık nedeniyle yasal 7 günlük süreye tabi olduğu-
Faiz oranı konusunda alacaklı ile borçlu arasında yapılmış olan “bono dışındaki sözleşmelerde” öngörülen ve “bono nedeniyle” alınacak faizi belirleyen “akdi faiz” ile ilgili anlaşmanın tarafları bağlayacağı, 3095 sayılı Kanun’un 2. maddesine göre de “sözleşme ile yasal faizin aksinin kararlaştırılabileceği”, sözleşmede öngörülen faiz oranının uygulanabilmesi için ise, takip dayanağı bonoya açıkça atıf yapılmış olması diğer bir deyişle “bono bedeli hakkında sözleşmede kararlaştırılan faizin uygulanacağı”nın, bononun vade ve tanzim tarihleri ile miktarının belirtilmek suretiyle açıklanmış olmasının gerekeceği-
Borçlunun mahkemece incelenen imzaya itirazının yanında borca ve faize itirazlarının da bulunmasına rağmen, mahkemece anılan talepler incelenip bu konuda 6100 sayılı HMK'nun 297.maddesinde belirtilen ilkelere göre olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilemeyeceği-