Bononun «meblağ» (alacak miktarı) kısmını ifade eden «rakam» ile «yazı»lardan, bunun Türk Lirası’mı yoksa ‘yabancı para’mı olduğunun anlaşılmaması halinde, senedin kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip konusu yapılamayacağı—
Taraflar arasında ayrı bir «muacceliyet sözleşmesi» bulunmadıkça, bonolarda yazılı bulunan muacceliyet koşulunun geçersiz olacağı—
Keşidecinin lehtar hakkında açtığı «olumsuz tesbit» (senet iptali) davası sonucunda aldığı «iptal kararı»nın, davaya taraf olmayan hamil hakkında geçerli olmayacağı (hamilin o senede dayanarak takip yapmasını engellemeyeceği) —
Takip dayanağı senet aslının –hiç olmazsa; takip kesinleşinceye kadar- kasada saklanması gerekeceği ve bu hükme aykırılığın ödeme emrinin iptaline yol açacağı—
Takip konusu senetlerin, taraflarca düzenlenmiş olan protokolün kapsamı dışında kaldığının anlaşılması halinde, «itirazın reddine» karar verilmesi gerekeceği—
Senette «keşideci», «lehtar» gibi bir sıfatı bulunmayan ve ciro sıralamasında da adı ve imzası bulunmayan kişinin senet bedelinden dolayı sorumlu tutulamayacağı—
«Bonoların vâdelerinden önce takibe konulduğu» iddiasının, «borca itiraz» olmayıp «şikayet» niteliğinde olduğu (ve bu nedenle, isteğin red ya da kabulü halinde, tazminata hükmedilemeyeceği)—
Alacaklı kısmi ödemeyi reddedemeyeceğinden, ibraz sırasında mevcut olan ve alınmamış olan para hakkında alacaklının ibraz tarihinden itibaren faiz ve vekalet ücreti isteyemeyeceği—
Senedin bağlı olduğu zamanaşımının «takip» ile kesileceği ve yeniden işlemeye başlayacağı, son işlem tarihinden itibaren zamanaşımı süresinin dolması ile de zamanaşımına uğrayacağı (Takip dosyasındaki son işlem tarihi ile takibin yenilendiği tarih arasında -örneğin; bononun bağlı olduğu üç senelik, çekin bağlı olduğu altı aylık- zamanaşımı süresinin geçmiş olması halinde, alacağın zamanaşımına uğramış olacağı—