Önceki takip dosyasına konu olan alacağın aslı tamamen tahsil edilmeden, o dosyada istenmemiş olan «vade tarihinden itibaren takip tarihine kadar işlemiş faiz» için ayrı bir takip yapılabileceği—
İİK. 277 vd.na göre alacaklı tarafından «geçici aciz belgesi»ne (İİK. 105/11) dayanılarak- açılmış olan «tasarrufun iptali davası», takip konusu alacağın bağlı olduğu zamanaşımı süresini keser mi?
TTK. 624 (şimdi; Yeni TTK. mad. 712) uyarınca notere tevdi ettiği bono bedelini daha sonra -bono hamilinin adresinin bulunamaması nedeniyle- noterden geri alan borçlunun, bono bedelinin gecikme faizinden de sorumlu olacağı—
Üstü kapalı şekilde -örneğin- «aradan (dört) sene geçtikten sonra takipte bulunulduğu» şeklinde- zamanaşımı itirazında bulunabilir mi?
Senedin vade tarihinden sonra takip alacaklısına ciro edilmiş olması halinde; bu cironun «temlik hükmünde» olacağı ve borçlunun lehtara karşı ileri sürebileceği (kişisel) def’ileri, hamile karşı da ileri sürebileceği—
Senetlerin düzenlendiği tarihte, kooperatifi temsile yetkili olan kişilerin imzaladığı senetlerden -kooperatif defterlerinde böyle bir borç gözükmese dahi- kooperatifin sorumlu olacağı, temsilcinin kişisel olarak sorumlu olmayacağı—
Keşideci ile lehtar arasındaki kişisel ilişkiden doğan defilerin, hayatın olağan akışına göre iyiniyet iddiasında bulunamayacak olan (kötüniyetli olduğu varsayılacak olan) hâmile karşı da ileri sürülebileceği—
Takip konusu senetlerin düzenlenme tarihinden sonraki bir tarihi içeren ve «borçlu ......’dan hiçbir hak ve alacağın kalmadığını» belirten ibraname uyarınca, borçlu hakkında yapılmış olan takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği—
Rehinle güvence altına alınmış alacak için tahsilde tekerrür olmamak koşuluyla -hem «rehnin paraya çevrilmesi yolu ile» ve hem de «kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile» -takipte bulunabileceği—
Yırtılmış senedin parçalarının tekrar biraraya getirilerek takibe konulması halinde, borçlunun itirazının kabulü gerekeceği, yırtılma nedeni konusundaki uyuşmazlığın icra mahkemesinde de çözümlenemeyeceği, alacaklının, mahkemede dava açıp ilam alması gerekeceği (ilamsız takip yapamayacağı)—