Alacaklının, takip talebinde bulunurken, takip dayanağı kambiyo senedinin aslını (ve borçlu adedi kadar tasdikli suretini de ekleyerek) icra dairesine vermek yahut hiç değilse itiraz süresi içinde borçlunun incelemesi için icra dairesinde hazır bulundurmak zorunda olduğu, aksi takdirde -takibin iptaline değil- «ödeme emrinin iptaline» karar verilmesi gerekeceği—
Borçlunun «alacaklıya ödenmemesi, bloke edilmesi» koşuluyla icra dosyasına yatırdığı para ile, yatırma tarihinde borcundan kurtulmuş olmayacağı—
Rehinle güvence altına alınmış alacak için tahsilde tekerrür olmamak koşuluyla -hem «rehnin paraya çevrilmesi yolu ile» ve hem de «kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile» -takipte bulunabileceği—
HUMK. (şimdi, HMK) ve İİK’da «dahili dava» kurumu düzenlenmemiş olduğundan, takip talebinde «borçlu» olarak gösterilmeyen müşterek (müteselsil) borçlunun -sonradan takip harcı yatırılmak suretiyle dahi olsa- önceki (başlamış) takibe dahil edilemeyeceği (bu borçluya, ayni dosyadan ödeme (icra) emri gönderilemeyeceği)–
Taraflar arasında ayrı bir «muacceliyet sözleşmesi» bulunmadıkça, bonolarda yazılı bulunan muacceliyet koşulunun geçersiz olacağı—
«Teminat için verilmiş olan» senedin, takip konusu yapılamayacağı—
Kambiyo senedine dayanılarak yapılan takiplerde borçlunun vekiline değil borçlunun kendisine «ödeme emri» gönderilmesi gerekeceği—
Aksi kararlaştırılmış olmadıkça, limited şirket ortaklarının hep bir-likte «müdür» sıfatıyla şirketi idare ve temsile yetkili oldukları—
Belediye Başkanının tek başına belediye adına kambiyo senedi düzenleyebileceği—