Senetleri «temlik cirosu» ya da «rehin cirosu» ile elinde bulunduran bankanın, keşideci hakkında takipte bulunabileceği—
Taraflar arasında yapılan protokolde «başkasına ciro edilemeyeceği, tahsile konulamayacağı» öngörülen senedin icraya konulması halinde «takibin iptaline» karar verilmesi gerekeceği—
İİK. 257/I uyarınca verilmiş ihtiyati haciz kararının vadesi gelmemiş senetleri muaccel hale getirmeyeceği, bu durumda, sadece senetlerdeki muacceliyet kaydına dayanılarak yapılan takibin iptâli gerekeceği–
İlk takip zamanaşımı süresi içerisinde yapıldıktan sonra, yeni takip yapılmak üzere eldeki takip talebinden vazgeçmenin, hakkın özünden vazgeçme olarak nitelendirilemeyeceği—
«Borca itiraz»ın, «faize itiraz»ı da kapsayacağı (borca itiraz etmiş olan borçlunun, faize de itiraz etmiş sayılacağı) —
Şirket unvanı tam olarak yazılmadan fakat şirket temsilcisi tarafından imzalanan senet bedelinden şirketin değil, senedi imzalamış olan temsilcinin şahsen sorumlu olacağı—
Türk Lirası üzerinden düzenlenmiş boş çek yaprağının yabancı para alacağı olarak doldurulmuş olması halinde borçlunun «borca itirazı» nın kabulü gerekeceği—
Lehtar ile keşideci arasındaki kişisel ilişkiden doğan def’ilerin senedi «temlik cirosu» ile devralmış olan iyiniyetli hamile ileri sürülemeyeceği—
«Tahsil cirosu» ile senede hamil durumda bulunan bankanın «vekil hamil» konumunda olacağı, lehtara karşı ileri sürülebilecek kişisel defilerin, hamil bankaya da ileri sürülebileceği—