Adi ortaklık kaşesi altında ortaklardan birisi tarafından imzalanmış senede dayanılarak -kural olarak- hem bu ortak ve hem de senette imzası bulunmayan diğer ortaklar hakkında -ortaklık borcundan sorumlu oldukları için- takip yapılabileceği (BK. 533; şimdi; TBK. mad. 637)—
Bono karşılığında çek verilmiş olmasının -çekin tahsil edildiği borçlu tarafından ayrıca kanıtlanmadıkça- borcun yenilendiğini (bononun hükümsüz hale geldiğini) ifade etmeyeceği—
Ödeme yerinin senette ayrıca belirtilmemiş olması halinde, keşidecinin ad ve soyadının yanında yazılı yerin aynı zamanda ödeme yeri sayılacağı—
Çek’e dayalı takiplerde, icra müdürünün çekin süresinde bankaya ibraz edilip edilmediğini araştırma yetkisinin bulunmadığı—
Alacaklı tarafından, «bonoların takibe konulmayacağının bildirilmiş olması»nın, «faiz istenmeyeceği» anlamına gelmeyeceği—
Açık bononun tedavüle çıktığı zaman doldurulmasının zorunlu olduğu—
Takip tarihinden sonra işleyecek faizin kademeli olarak hesaplanacağı—
Lehtar ile keşideci arasındaki kişisel ilişkiden doğan def i-lerin, senedi teminat (rehin) cirosu ile devralmış olan iyiniyetli hamile karşı ileri sürülemeyeceği—
«Teminat için verilmiş olan» senedin, takip konusu yapılamayacağı—
HUMK. (şimdi, HMK) ve İİK’da «dahili dava» kurumu düzenlenmemiş olduğundan, takip talebinde «borçlu» olarak gösterilmeyen müşterek (müteselsil) borçlunun -sonradan takip harcı yatırılmak suretiyle dahi olsa- önceki (başlamış) takibe dahil edilemeyeceği (bu borçluya, ayni dosyadan ödeme (icra) emri gönderilemeyeceği)–