İcra mahkemesi kararlarının uygulanması için kesinleşmesi gerekmediğinden, şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
Borçlu tarafından açılan menfi tespit davasının şikâyete konu icra takibini de kapsayıp kapsamadığı, varılacak sonuca göre zamanaşımının kesilip kesilmediği konulu uyuşmazlıkta, borçlu tarafından açılan menfi tespit davasında dava dilekçesinin “Açıklamalar” kısmında şikayete konu takip dosya numarası, takibe dayanak senedin miktar, vade ve tanzim tarihleri ile diğer icra dosyalarının dayanak bonoları açıkça belirtilerek bonoların bedelsiz kaldığı, bu bonoların iadesi gerektiği belirtilerek “netice ve talep” kısmında dava konusu senetler nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile senetlerin iptaline karar verilmesini istediğinden sözü edilen menfi tespit davasının şikâyete konu icra takibini de kapsadığı;  ticaret mahkemesince icra mahkemesine hitaben yazılan yazıda aksi yönde görüş belirtilmesinin sonuca etkisi bulunmadığı- Eksik harcın tamamlanması için davacı tarafa süre verilerek harcın tamamlanmasının mümkün olduğu-
Borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih ile tahsilatın yapıldığı tarih arasında altı gün süre bulunup, İİK. mad. 168/2'de öngörülen on günlük süre geçmeyip, ihtiyati haczin icrai hacze dönüşmediği görüldüğünden yapılan tahsilattan % 4,55 oranında harç alınması gerektiği-
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, imzaya itirazın ve alacaklının, kambiyo hukuku mucibince takip hakkının bulunmadığına yönelik şikayetin, ödeme emrinin tebliğ edilmesinden itibaren beş gün içerisinde icra mahkemesine sunulması gerekeceği-
Takip dayanağı bonoda alacaklı konumunda olan lehtar gerçek kişi olup, dosyada tacir olduğuna ilişkin belge bulunmadığına göre, yetki kaydının geçersiz olacağı, ancak yetkili kılınan yerin, bonoda tanzim yeri (Nazilli)  olması ve ödeme emrinin de burada (Nazilli)'de borçluya ait adresinde tebliğ edildiği görülmekle, bu yer (Nazilli) icra dairesinin yetkili olduğu anlaşılmış olup, muteriz borçlu Derneği'ne ödeme emrinin 17.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, takibin diğer borçlusuna ödeme emrinin 20.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu lehtara ise herhangi bir tebligat yapılmadığı anlaşılmakla diğer borçlu yönünden işbu yetki itirazı tarihi olan 22.01.2015 tarihi itibarı ile İİK'nun 168/5. maddesinde öngörülen 5 günlük itiraz süresi geçmediğinden, itiraz tarihi itibarı ile İzmir İcra Dairesinin yetkisinin kesinleştiğinden sözedilemeyeceği- Borçlu lehtar yönünden de henüz ödeme emri tebliğ edilmediğinden takibin ve İzmir İcra Dairesinin yetkisinin adı geçen bu borçlu yönünden de kesinleşmediği-
Dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değeri arasında misli fark bulunması, davalıların kardeş olması nedeniyle dava konusu tasarrufun 6183 s.K. mad. 28/1,2 ve 30 gereğince iptale tabi olduğu- Takip konusu borcun 2009 yılı 1 aydan 2010 yılı 12 aya kadar olan döneme ilişkin olup 2009 yılı 5 aya kadar olan borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğmuş olduğu, dava konusu 26.5.2009 tarihli tasarrufun, 26.5.2009 tarihine kadar olan davacının alacak ve ferileriyle sınırlı olarak iptaline karar verilmesi, ayrıca 6183 s. K. uyarınca açılan iptal davasında davacı yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerektiği-
Şikayetçinin kambiyo senedine dayalı haciz yoluyla başlattığı takipte 10 günlük sürenin, şikayet olunanın ilamsız icra takibinde 7 günlük sürenin geçmesiyle iki takibinde kesinleştiği; şikayet olunanın takibi 1 gün önceden kesinleştiğinden sıra cetvelinde ilk sırada olmasının doğru olduğu-
Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti senet elinde olup, takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya ait olduğu-
Senedin, "teminat senedi" olduğu iddiasının "borca itiraz" niteliğinde olduğu ve bu itirazın duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği (İİK. mad. 169/a)-
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, yetki itirazının ve kambiyo hukuku bakımından şikayetin, yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması gerekeceği-