Borçlu tarafından ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğü de iddia edilmediğine göre, ödeme emrinin tebliğinden itibaren, yasal "beş gün"lük süreden sonra yapılan imza itirazının, "süre aşımından reddi"ne karar verilmesi gerektiği-
İİK'nun 168/5. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, borca itirazın yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılmasının zorunlu olduğu, bu sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu-
Borçlunun “takip dayanağı senet aslının icra kasasına alınmadığı"na ilişkin şikayetinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük süreye bağlı olduğu-
Borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının ve dolayısıyla alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
İmzaya yönelik itirazın ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması gerektiği (İİK. mad. 168/4)-
Çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde; yetkiye ve borca yönelik itirazların ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması gerekeceği,bu sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu-
Takip talebinde senet lehtarının isminin gerçekte alacaklı olmayan yanlış bir kişi olarak ifade edilmiş olması halinde bu yanlışlık şikayet tarihinden sonra düzeltilmiş dahi olsa icra mahkemesince şikayet tarihi dikkate alınarak yanlış gönderilen ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Borçlununun icra mahkemesine başvurusunun kambiyo senedine dayalı takiplerde “icra dairesinin yetkisine “ilişkin bir itiraz olup, itirazı incelemeye yetkili icra mahkemesinin İİK mad.4 uyarınca “icra takibinin yapıldığı yerdeki icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi “ olduğu ; bu yetkinin kamu düzenine ilişkin olup bu yetkinin “kesin yetki” olduğu- İcra mahkemesinin yetki itirazını yerinde görmesi halinde “icra dairesinin yetkisizliği ile icra takip dosyasının yetkili olduğu belirlenen icra dairesine gönderilmesine” , yetki itirazının yerinde olmadığı sonucuna varılması durumunda ise; borca itirazın esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Adli tıp kurumu fizik ihtisas dairesinin imza incelemesinde son merci olarak kabulünü ön gören yasal bir düzenleme bulunmadığı-
İmzaya yönelik itirazın ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması gerektiği-