Borçlunun «takip dayanağı senette kendisini sorumlu kılacak -yetkili- bir imzanın bulunmadığını, cirosunun çizilerek iptal edilmiş olduğunu» bildirmesinin «borca itiraz» niteliğinde olduğu—
İcra dairesince, borçluya «takip talebinin içeriğine uygun» gönderilmeyen «ödeme emri»nin iptali gerekeceği—
Muacceliyete ilişkin itirazın «borca itiraz» niteliğinde olmadığı— «Takip dayanağı senetlerin muaccel olmadığı»na ilişkin icra mahkemesine yapılan başvurunun hukuki niteliğinin «borca itiraz» (İİK. 169) olmayıp «şikayet» (İİK. 168/I, 16/I) olduğu—
Bononun vadesinde keşideciye ibrazı ile borçlunun mütemerrit olacağı, senedin vadesinde ibraz olunmaması halinde keşidecinin -TTK. 624 (şimdi; Yeni TTK. mad. 712) uyarınca- masraf ve hasarı hamile ait olmak üzere, bono bedelinin notere tevdi ederek borcundan kurtulabileceği, bu gereği yerine getirmeyen keşidecinin «bononun kendisine ibraz olunmadığı»ndan bahisle hakkında yapılan takibin durdurulmasını isteyemeyeceği—
Ergin olmayan kişilerin ancak yasal temsilcilerinin onayı ile kambiyo senedi düzenleyebilecekleri—
Karşılığı bulunmayan çeke dayalı takiplerde alacaklının, çekin «ibraz» ya da «takas» tarihi ile ödeme tarihi arasındaki dönem için -kademeli olarak ve avans oranında- faiz isteyebileceği—
Adi ortaklık kaşesi altında ortaklardan birisi tarafından imzalanmış senede dayanılarak -kural olarak- hem bu ortak ve hem de senette imzası bulunmayan diğer ortaklar hakkında -ortaklık borcundan sorumlu oldukları için- takip yapılabileceği (BK. 533; şimdi; TBK. mad. 637)—
«Düzenleme tarihi» olmadığı için «bono» sayılmayan belgeye dayanılarak yapılan takipte, borçludan ancak «yasal faiz» istenebileceği («avans» faizi istemeyeceği)—