Vakıf senedinin belirlediği prosedür doğrultusunda çoğunluk sağlanmadan alınan karara göre senedin değiştirildiğinin kabul edilemeyeceği-
Dava konusu vakfın, Beyoğlu 15. Noterliğinin 9.9.1999 gün ve 1999/19078 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde yapılan vakıf senedi ile gerçekleştirildiği, anılan senedin Vakıflar Genel Müdürlüğünün görüş ve önerileri doğrultusunda Kadıköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.12.1999 gün ve 1999/823-1101 sayılı kararı ile 743 Sayılı Türk Kanuni Medenisinin 73-74. maddeleri uyarınca tesciline karar verildiği, 1512 Sayılı Noterlik Kanunu’nun 83, 84, 86 ve 89. maddeleri hükümleri incelenip birlikte değerlendirildiğinde düzenleme şeklinde yapılan vakıf senedi tanzimi işleminde yasa hükümlerine aykırılık teşkil eden bir yön saptanmadığı gibi anılan vakıf senedinin yukarıda da açıklandığı gibi mahkemece tesciline karar verilip böylece vakfın kuruluşunun hukuken tamamlandığı anlaşıldığından verilen kararda bir isabetsizliğin olmadığı-
Vakıf senedinin vakfedenin kuruluş iradesini açıklayan vasiyetnameye uygun hale getirilmesi, vasiyetname ve vakıf senedi arasındaki çelişkinin giderilmesi gerekeceği-
Davacı vakfa ait senedin vakfeden kurucular kurulu başlığını taşıyan 8. maddesinin (g) fıkrasında ve senet değişikliğini düzenleyen 26. maddesinde, senette değişiklik yapmaya karar vermenin kurucular kuruluna ait olduğu hükme bağlandığı halde, Vakıflar Genel Müdürlüğünün önerileri üzerine vakfın kurucular kurulundan değişiklik konusunda karar alınmadan yönetim kurulunda alınan karar üzerine noterde düzenlenen değişiklik senedinin tesciline karar verilmesinin doğru olmadığı-
Vakıf şerhinin, idari yoldan konulabileceği gibi, yargısal kararla da konulabileceği, vakıf şerhine dayanılarak taviz bedelinin işlenebilmesi için, ilgili vakfın sahih vakıflardan olmasının gerekeceği-
Genel kurulu bulunan vakıflarda, yönetim kurulunun verdiği kararlar aleyhine doğrudan yargı yoluna başvurulamayacağı-
Vakıf senedine göre, davalı Bahçe Eğitim Vakfı tüzel kişiliği adına yönetim kurulu başkanı Bahçe Kaymakamı iken dava dilekçesinde Bahçe Kaymakamlık görevi sona eren (eski) Kaymakam A. Kalkan'ın vakfın temsilcisi olarak gösterilmesi davanın husumetten reddini gerektirmeyeceği, böyle bir durumda bir önceki bozma kararı da gözetilerek dava dilekçesinin vakıf tüzel kişiliğini temsilen Bahçe Kaymakamına tebliğ ile taraf teşkili sağlandıktan sonra toplanacak kanıtlarla oluşacak sonuç doğrultusunda karar verilmesi gerektiği düşünülmeden davanın husumet yönünden reddinin doğru olmadığı-
Davacı vakfın adı "Sivaslı İlçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı" olduğu halde, gerekçeli kararın başlık kısmında davacı olarak "Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı" adının yazılmasının doğru olmadığı-
Mahkemece, davacı S. Türkiyesi Vakfının dağılmasına karar verildiği halde, bu vakfın senedinin 21. maddesinin ikinci fıkrasında mal varlığının vakfın sona ermesi durumunda aynı amaca hizmet eden Türkiye Eğitim G.lüleri Vakfına devredileceği hükmü yer almasına karşın vakfın mal varlığı bulunmadığından bahisle bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığı yolunda hüküm kurulması doğru değil ise de; bu eksikliğin giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-
Davada Ercüment Şeninci dışındaki diğer davacılar Berber Zade H. M. Ağa Bini M. Vakfı'nın salt vakıf evladı olduklarının tespitini istemiş bulunduklarına göre, bu yönde hüküm kurulması ile yetinilmesi gerekirken anılan yasa maddelerine uygun düşmeyecek ve dolayısıyla infazda kuşkuya ve duraksamaya yer verecek biçimde hüküm kurulmuş olması doğru değil ise de; bunun düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-