Vakıf hukukunda aslolanın, yürürlükteki mevzuata aykırı olmamak kaydı ile kurucu iradenin olduğu gibi korunması olduğu-
Vakıf senedinde yapılan değişikliğin tesciline ilişkin davalar, hasımsız olarak açılması ve görülmesi gereken davalar olduğu halde, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün davalı olarak gösterilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece; davacılardan ön batında bulunan vakıf evlatlarının tevliyet konusunda, kendi haklarından davacılar lehine feragat edip etmediklerinin (mahkeme huzurunda veya noterde yapılacak bir beyanla) denetime elverişli biçimde açıkça belirlenmesinin, sonuç alınamadığı takdirde mahkemece de gerekli görülürse bu kişiler davaya dahil edilip isticvaplarına karar verildikten sonra HMUK'nun 230 vd. (şimdi; HMK.'nun 169 vd.) maddelerindeki koşulları içeren davetiyelerin tebliğ edilmesinin ve hasıl olacak duruma göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Temyiz eden Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden harç alınmışsa buna ait belgenin dosyasına konulması ve dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi, temyiz harcı alınmamışsa HUMK'nun 2494 sayılı Kanun ile değiştirilen 434 ncü maddesinin 3. fıkrası hükmü uyarınca gerekli tebligat yapılarak harcın süresinde tamamlanması üzerine dosyanın iadesi, aksi halde aynı fıkra hükmüne göre mahkeme kararının temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmesinden, davacı Finike Eğitim Vakfı tarafından 06.05.2009 tarih AB2009-795 sıra nolu temyiz harcı yatırılmış ise de herhangi bir temyiz dilekçesi dosyada bulunmadığı, adı geçen vakfın açıklamalarına da başvurulmak suretiyle karar temyiz edilmiş ise temyiz dilekçesinin, temyiz hakkından vazgeçilmiş ise (varsa vazgeçmeye ilişkin yetki ve karar örneklerinin) buna ilişkin belgelerin ve vakıf senedinin onaylı bir örneğinin davacı Vakıftan getirtilip dosyasına konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Davacıların İTÜ Geliştirme Vakfı'nın 1996-2004 yılları arasında yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptıkları, defter ve diğer belgeleri usulüne uygun tuttukları, vakfa ait bütün hesapları kayıt altına aldıkları, ancak; Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce yapılan teftiş sonucunda belgesi olmayan 51.196,30 TL'nin kanunen kabul edilmeyen gider olarak nitelendirildiği oysa zarar olarak gözüken bu farkın muhasebeleştirme tekniğinden kaynaklandığı, belgelendirilmeyen diğer gelirler hesabı ile birlikte değerlendirildiğinde vakfın zarara uğramayıp aksine 152.443,28 TL gelir fazlalığına sahip olduğu yerinde yaptırılan ve denetime elverişli bilirkişi kurulu raporundan anlaşıldığı, bu durum karşısında davanın kabulüne karar vermek gerekeceği-
İlçede 3294 Sayılı Kanun’da belirtilen amaçlara yönelik faaliyette bulunan sivil toplum kuruluşu olmaması halinde hayırsever vatandaşlar arasından il genel meclisinin seçeceği üçüncü bir kişi daha mütevelli heyetinde görev yapar." şeklinde düzenlenmesi gerekirken; bu hususa dikkat edilmeden hazırlanan değişikliğin tesciline karar verilmesinin doğru görülmediği-
5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun "muafiyet ve istisnalar" başlığını taşıyan 77. maddesinde "Genel Müdürlüğe ve mazbut vakıflara ait taşınmazlar devlet malı imtiyazından yararlanır. Tüm iş ve işlemleri, her türlü vergi, resim, harç ve katılım payından istisnadır." hükmünün yer aldığı, temyiz harcının Vakıflar Genel Müdürlüğüne ilişkin bir iş ve işlemle ilgili olmayıp yargı işiyle ilgili olduğu ve anılan yasa maddesinde Vakıflar Genel Müdürlüğünün yargı harcından bağışık ve istisna tutulduğuna ilişkin açık bir hükmün de yer almadığı-
5737 sayılı Vakıflar Yasası’nın 76. maddesi (2762 sayılı Vakıflar Yasasının 40.maddesi) gereğince, gaile fazlasına müstahak vakıf evladı olduğunun tespitine ilişkin davalarda, Vakıflar Genel Müdürlüğü kanuni hasım olduğundan davanın kabulü halinde yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulması doğru değil ise de; bu yanılgının düzeltilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği-
Temyiz harcının Vakıflar Genel Müdürlüğüne ilişkin bir iş ve işlemle ilgili olmayıp yargı işiyle ilgili olduğu ve anılan yasa maddesinde Vakıflar Genel Müdürlüğünün yargı harcından bağışık ve istisna tutulduğuna ilişkin açık bir hükmün de yer almadığı-
Temyiz eden taraftan bu harç alınmışsa buna ait belgenin dosyasına konulması ve dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi, temyiz harcı alınmamışsa HUMK'nun 2494 sayılı Kanun ile değiştirilen 434. maddesinin üçüncü fıkrası hükmü uyarınca gerekli tebligat yapılarak harcın süresinde tamamlanması üzerine dosyanın iadesine, aksi halde aynı fıkra hükmüne göre mahkeme kararının temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmesi için dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmesi gerekeceği-