Somut olayda esas olanın, yasanın buyurucu kuralları yanında, vakıf senedi hükümlerinin uygulanması olduğu, ortada yöntemine uygun bir tahkim sözleşmesi olmadığı gibi vakıf senedinde vakıfla üyeler arasında çıkacak uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözümlenmesine ilişkin bir hüküm de yer almadığına göre, Yönetmeliğin 23. maddesindeki dayanağı olmayan tahkim şartının uygulanmasının mümkün olmadığı, bu bakımdan mahkemenin kendisini görevli sayıp işin esasına girerek tahkikatın tamamlanmasından sonra ortaya çıkacak duruma göre bir karar vermesinin gerekeceği-
Vakıflar için belirlenen gelir fazlasının, vakıf evladı veya ilgilisi olduğunu veya gaileye hak kazandığını kesinleşen mahkeme kararı ile ispat edenlere ödeneceği, bunların çocuklarından ayrıca mahkeme kararının istenmeyeceği-
Dosyada bulunan belediye başkanlığı yazısında dava konusu taşınmazın "kentsel sit alanında" kaldığının belirtildiği, arsa olarak değerlendirilen taşınmazın bu özelliği (kentsel sit alanında kalması) nedeniyle kaçınılmaz olan değer kaybının saptanıp buna göre hesaplanacak olan miktarın taşınmazın değerinden düşülmesi gerekirken bilirkişi raporunda bu hususun dikkate alınmamış olmasının doğru olmadığı-
Temyiz harcının Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ilişkin bir iş ve işlemle ilgili olmayıp yargı işiyle ilgili olduğu ve anılan yasa maddesinde Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün yargı harcından bağışık ve istisna tutulduğuna ilişkin açık bir hükmün de yer almadığı-
İntifa haklarının (tevliyet, sükna ve gaile) tespit ve tahsili için mülhak vakıflar aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkeme, vakfın yerleşim yeri (kurulduğu yer); mazbut vakıflar da ise bunlar Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yönetilmekte olup yerleşim yeri ile bir ilgilerinin kalmadığından ve Vakıflar Genel Müdürlüğünün yerleşim yeri de Ankara bulunduğundan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 9. maddesi de dikkate alınarak Ankara Mahkemeleri yetkili olduğu-
Vakfın 22.03.2008 tarihli olağan genel kuruluna 180 üyeden 73'ünün katıldığı, senet değişikliği kararının bu üyelerle alındığı anlaşılmakta olup, vakıf senedinin 12. maddesinin (D) fıkrasına göre, genel kurulun üyelerden en az yarısından bir fazlasının katılımı ile toplanacağı belirtildiği halde bu kurala uyulmadan toplanan genel kurulda alınan değişiklik kararı üzerine hazırlanan Üsküdar 9. Noterliği’nin 09.04.2008 gün ve 08874 yevmiye numaralı değişiklik senedinin, vakfın yetkili genel kurulundan yöntemince herhangi bir karar alınmadan Üsküdar 9. Noterliğince düzenlenen 08.09.2008 gün ve 21960 yevmiye numaralı değişiklik senedinin tesciline karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mazbataya alınan vakıflarda alacaklıların vakfiyeye göre intifa haklarının saklı olduğu, satılacak mallardan ele geçecek paranın bu maddelerde gösterilen yerlere sarf edilinceye kadar nemalandırılmasının mecburi olduğu, gerek satış bedelleri ile gerek değişme ile alınacak veya yeniden yaptırılacak gayrimenkullerin evvelki vakıfların adını alacağı vakıflar idaresince kayıtlarına bu suretle işaret edileceği ve tapuya da böylece tescil ettirileceği, vakıflar idaresinin eline geçecek taviz bedellerinin muhafaza edilerek en faydalı şekilde nemalandırılacağı veya idare meclisinin vereceği karar üzerine bu taviz bedelleri ile gelir getirici inşaat veya ortaklık yapılabileceği-
Davacının halası Ş.'ın tevliyet hakkından davacı için değil sadece kardeşi T. için feragat ettiği, söz konusu feragatin davacıyı kapsamadığı, böylece davacıdan önceki batında sağ vakıf evladı olduğu görüldüğünden; vakfiyedeki şart gerçekleşmediğinden, davanın reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Davalı vakfın 17.02.2008 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında kullanılan vekaletnamelerle ilgili olarak vekaletnameleri düzenleyen noterlik görevlisi hakkında resmi belgede sahtecilik, vakıf başkanı hakkında da sahte resmi belgeyi kullanma suçlarından dolayı kamu davası açıldığı anlaşıldığından; mahkemece bu davanın sonucu beklenip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinin gerekeceği-