3 adet çek nedeniyle menfi tespit istemi- Düzenleme yerinin çekte bulunması gereken zorunlu unsurlardan olduğu-
Gerçek kişilerin yer aldığı senette, senet metnini talil eden davacıların senetlerin teminat amacıyla verildiğini, bu teminatın da davacı şirketin davalı şirketten sipariş ettiği kumaşlara yönelik olduğunu, daha sonra da senetlerin teminat amacının işlevsiz kaldığını yani bedelsiz kaldığını ispat yükü altında olduğu- Davacıların iddiasını ispat için, davada taraf şirketlere ait ticari defterlere dayanabileceği- Ticari defterlerin bilirkişi marifetiyle incelenmesi talebinin reddedilmesi isabetli olmadığı- Bilirkişi incelemesi neticesinde mahkemece verilecek hükmün, davacı şirket ile davalı şirkete ticari ilişkiye ilişkin tespitler barındıracak olmasına ve şirketlerin senetten doğan haklarını da etkileyecek bulunmasına göre, bu davada davacı şirket ile davalı şirketin sıfatının bulunduğunun da kabulü gerektiği-
Davacı, iptalini talep ettiği icra takibi ile ilgili olarak önce icra dairesine başvurarak, takipte alacaklı görünenin takibe müstenid ilamda lehine ödeme yapılmasına karar verilen dava dışı şirketin yetkili temsilcisi olmadığı itirazında bulunmuşsa da bu talebi icra müdürlüğünce reddedilmiş, sonrasında ise bu dava ile takibe dayanak gösterilen ilamda gösterilen alacaklının davalı değil, dava dışı ... Ltd. Şti. olduğunu ileri sürmüş olup, davalı vekili tarafından icra dairesine verilen dilekçede, ilam icraya konulurken sehven alacaklı olarak ilamda davacı sıfatını taşıyanın adına yer verildiğini, bu hatanın düzeltilmesi için takibe dayanak ilamda ...’ya ödenmesine karar verilen, icra takibindeki ilam vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin alacak hakları hariç diğer alacak kalemlerinden vazgeçtiklerini, takibin buna göre devamını talep etiklerini belirtmiş olup, icra dairesince aynı tarihte davalı vekilinin talebinin kabulüne karar verilmiş olduğundan, dava açıldığı tarih itibarı ile davacının dava açmakta hukuki yararının olduğu- Mahkemece, davalının davaya cevabında, maddi hatanın düzeltilmesi yönünde yaptıkları başvuru sonucu verilen kararı da belirttikleri dikkate alınarak davanın, icra takibinde talep olunan ve maddi hata dilekçesi sonucu düzeltilen kısmına göre davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerektiği-
Çek yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasında; davanın davalı banka yönünden kabulüne, ... TL bedelli çekten ötürü davacının davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine-
Davalı bankanın da sözleşme konusu konutun teslim edilmemesi sebebiyle sorumlu olduğunun ileri sürülmesi- Bağlı kredi sözleşmesin, tüketici kredisinin münhasıran belirli bir malın veya hizmetin tedarikine ilişkin bir sözleşmenin finansmanı için verildiği- Davalı inşaat şirketinden taşınmaz satın alan davacıya davalı banka tarafından kullandırılan kredi, niteliği itibariyle bir bağlı kredi olduğundan, mahkemece davalı bankanın sorumluluğunun davacıya kullandırılan kredi miktarı ile sınırlı olduğunun kabul edilmesi gerektiği-
Davacının takibe konu senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile senetlerin iptalini talep etmesi sebebiyle, icra takiplerinden feragat edilmesinin davayı konusuz bırakmayacağı-
Harç hususu kamu düzeninden olup, taraflarca ileri sürülmese dahi re'sen gözetilmesi gerektiği- Kiracı tarafından ödenmeyen 2012 yılı Eylül ve Ekim aylarına ilişkin kira bedellerinin davalı kiraya veren tarafından depozito bedelinden mahsup edilmek suretiyle tahsil edildiğinin her iki tarafın da kabulünde bulunduğu nazara alındığında, mahkemece; depozito bedeline ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerektiği-
Geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın iadesi istemi-
Tefecilik suçuna ilişkin kesinleşen ceza mahkemesi de gözetildiğinde somut uyuşmazlık bakımından kambiyo senedine bağlı mücerretlik durumu ortadan kalktığı için uyuşmazlığın temel ilişki çerçevesinde çözümlenmesi gerektiği- Davacının dava dışı ...’den 45.000.-TL tutarında borç para aldığını ikrar ettiği ve bu parayı iade ettiğini iddia etmişse de bu iddiasını ispat edemediği- Davacının aldığını ikrar ettiği miktar bakımından davanın reddi gerekirken davanın tümüyle kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu-
İcra hukuk mahkemesince icra emrinin düzeltilmesine menfi tespit davasından önce karar verilmiş olması nedeniyle, davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı-