Davalı lehine cezai şart alacağı oluşmadığı, teminat mektubunun iadesi koşullarının oluşmadığı- Teminat mektuplarının garanti akdi niteliğinde olduğu-
Menfi tespit davasında ciro yoluyla senedi devralan davalının bilerek geçmişe yönelik senedi devraldığının kabulü için öncelikle senedin keşideciler/yetkililer tarafından geçmişe dönük düzenlendiğinin tespiti gerektiği- Senedi düzenleyenler hakkında açılmış bir menfi tespit davası bulunmamakla birlikte, davalı ile birlikte...ve ... hakkında senetlerin geçmişe dönük düzenlendiğinden bahisle açılmış resmi belgede sahtecilik davasında verilen mahkumiyet hükmünün davalı hariç diğer şüpheliler açısından temyize tabi olduğu anlaşıldığından öncelikle ceza kararının kesinleşmesinin beklenilmesi gerektiği, salt davalı hakkında resmi belgede sahtecilik davasından verilen mahkumiyet kararının istinaf aşamasında kesinleştiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilemeyeceği-
Menfi tespit davasında, soruşturma dosyasında verilen ifadeye uygun olarak araştırılma yapılması gerektiği-
İmzaladığı boş senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının yazılı delille ispatı gerektiği, tanıkla ispatın mümkün olmadığı-
Kesinleşen iki ayrı ilam olsa da aynı hukuki sebebe dayalı olarak iki defa ödeme yapılmasının sebepsiz zenginleşmeye neden olacağı- Ara karar gereğince tedbirin kaldırılmasına ve yatırılan teminatın davacıya iadesine karar verildiği anlaşıldığından ve ortada bir tedbir kararı kalmadığından İİK'nın 72/4. maddesi gereği tazminata hükmedilemeyeceği-
İcra takibine konu olan senetlerde dava dışı bankanın lehtar olduğu, davalıların senet arkasında imzaları bulunsa da senet lehtarı banka tarafından davalıya usulüne uygun olarak yapılmış bir ciro veya alacağın temliki olmadığından davalıların yetkili hamil olarak kabulünün doğru olmadığı-
İcra Mahkemelerinin, önlerine gelen uyuşmazlığı hızlı ve seri olan takip hukuku kurallarına göre çözümlerken, genel mahkemede görülen menfi tespit davasının sonuçlanmasını bekletici mesele yapmaz ise de genel mahkemenin menfi tespit davasının kabulüne yönelik kesinleşmiş hükmünü HMK 114/1-i maddesi gereğince göz ardı edemeyeceği-
Menfi tespit ve istirdat talebine ilişkin davada, dava açılmadan önce arabulucuya başvurma şartının bulunduğu- Somut olayda davanın arabuluculuğa başvurulmadan açıldığı, dava dilekçesi ve eklerinde arabuluculuk son tutanağının aslı veya arabulucu tarafından onaylı suretinin sunulmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verileceği-
İİK m.72 uyarınca, menfi tespit davası üzerine "icra takibi durdurulmamışsa" , menfi tespit davasının reddine karar verilmiş olması halinde, davalı-alacaklı lehine %20 tazminata hükmedilemeyeceği-
Menfi tespit istemi yargılama aşamasında istirdata dönüşse bile, yasa gereği bu tür ilamların icrası için kesinleşme şartı aranması gerekeceği- Somut olayda, takip dayanağı ilamın menfi tespit istemine ilişkin olduğu, takip dosyası nedeniyle davacının davalıya ödemiş olduğu 360.000,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verildiğinin görüldüğü- Bu durumda anılan karar, yargılama aşamasında istirdata dönüşen menfi tespit davasına ilişkin ilam niteliğinde olduğundan kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceği-