Yeniden yargılamayı gerektirmese de bozmayı gerektirecek maddi hatanın kararda yer alması halinde HMK’un 372. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına-
İlamsız takibe itiraz ederek durduran borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı üzerinde durulması çünkü 'hukuki yarar'ın dava şartı olup, mahkemece doğrudan doğruya gözetilmesi gerekeceği-
Mahkemece, “bir ödeme aracı olan çekin kural olarak mevcut bir borcun tasfiyesine yönelik olarak verilebileceği, davacının bu karinenin aksine olarak çeklerin yemek verilmeden davalı şirkete verildiği yolundaki iddiasını usulüne uygun delillerle ispatlayamadığı” gerekçesiyle “davanın reddine” karar vermiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Çek bir ödeme vasıtası olup kural olarak bir borcun tediyesi amacıyla verildiğinden, çekin sipariş edilen mal bedeline karşılık avans olarak verildiğini ve mal teslim edilmediğinden karşılıksız olarak kaldığını iddia eden tarafa iddiasını ispat olanağı tanınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Takibe itiraz etmemiş veya itirazı kaldırılmış olması nedeniyle borçlu olmadığı bir parayı ödeyen kimsenin bir yıl içinde istirdat davası açarak parasının geri alınmasını isteyebileceği-
Davacının kefil sıfatıyla imzası bulunan 9.9.1998 tarihli sözleşmedeki kredi borcunun ödendiği,takibe konu diğer sözleşmelerde davacı imzasının bulunmadığından “davanın kabulüne” dair verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı-
Kesin süre verilen hallerde; taraflara usulüne uygun süre tanınması ve delillerini sunması için yasal şekil şartlarını taşıyan ve sonuçlarının da açıklandığı bir kesin süre verilmesi gerekeceği-
İstirdat davasından söz edebilmek için ödemenin cebri icra tehdidi altında, yani takibin kesinleşmesinden sonra yapılmış olması gerektiği-
Taşıt kredisi ve rehin sözleşmesinde bulunan imzaların davacıya ait olmadığının anlaşılması sebebiyle “davanın kabulüne” ilişkin verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı-